Sadece beş gün kaldı, Sivas'ta diri diri yanan 33 canımızın mezarında ters dönmesine, yeniden diri diri yanmasına beş gün kaldı. Daha birkaç güne kadar bu ülkede yaşamaya dair umudum vardı, bu ülkede bir şeylerin değişebileceğine. Artık Sivas'ta olduğu gibi insanları diri diri yakan bir ülke olmadığımıza dair toz pembe bir hayalim vardı. AKP'nin Sivas davasında zaman aşımına dur diyecek olan yasa teklifine hayır demesiyle yerle bir olan bir hayal dünyası.
Kendimizi kandırmamız boşunaymış, bu ülkede kendini değişmiş gibi gösteren bir zihniyetin hala içimizde var olduğunun, Sivas'ta aydınları, Alevileri yakan o anlayışın hala yaşadığının bir işaretiydi AKP'nin tavrı. Peki şimdi ne olacak? Sadece oturup bekleyecek miyiz, 13 Mart'ta dava düştükten sonra rutin hayatlarımıza devam mı edeceğiz? Bu soruların şimdilik yanıtı yok. Ama ben kendimce söyleyeyim o dava düştükten sonra benim bu ülke için hiç bir umudum kalmayacak. Nasıl benim bir umudum kalmayacaksa, bu ülkede artık benden kendisi için bir fedakarlık beklemesin. Bir Alevi olarak eğer bu ülkede diri diri yakılan kardeşlerimin, ozanlarımın katilleri dışarıda elini kolunu sallayarak gezebiliyorsa AKP benden Alevi açılımında samimiyetine inanmamı beklemesin.
Demek ki şimdiye kadar onlarla masaya oturmayan, Alevi çalıştaylarına katılmayanlar haklıymış. AKP'nin Alevi çalıştayları için ne olursa olsun o masaya oturmakta fayda var dediğim için kendimden utanıyorum. Şimdiye kadar AKP'ye karşı ideolojik tepki koymadığım için onların değişebileceğine inandığım her bir saniye için Sivas'ta öldürülen canlardan, otelden canlı kurtulan mağdurlardan, ölen canların ailelerinden özür diliyorum. Hatalı olan bizlermişiz. AKP'nin samimi olmasa bile çözüm arayışını takdir etmekle, Madımak Otelini müzeye çevirmiş olmalarıyla her şeyi unutmuş olduğum için utanıyorum. Evet biz ne yazık ki AKP yalanlarına inandık. Sivas davasının 7 avukatını milletvekili yapabilmiş bu zihniyet karşısında sustuk. Şimdi ise konuşmak için, tepki göstermek için geç kaldık. Belki o müze yalanında yapılanlara tepki göstermiş olsam bile hani ne oldu, Madımak'ta ne değişti? Sivas davasında kim cezasını buldu. Oradaki o büyük kalabalık, Oteli yakanları o gün savunanlar hala aramızda. Hatırlayın insanların diri diri yakılmasını Aziz Nesin'in kışkırtması olarak gören medyayı ne zaman unuttunuz.
Bundan 5 gün sonra, 13 Mart günü Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit eden Yezit'le aynı zihniyete sahip Sivas davasının zanlıları serbest kalacak. Dava düşecek, ölen 33 canı savunamayan, haklarını yeterince arayamayan bizler ise hayatlarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Yine Yezit zihniyeti kazanmış olacak, yine alevler altında yanıp kül olan canların hesabı sorulmamış olacak. Benim bu ülkeye olan inancım, umudum o davanın düşmesiyle birlikte yanıp kül olacak. Hala umut var, beş gün var ama ben umutlarımı çoktan yitirdim.