Büyük bir ustayı kaybettik. çoğumuzun tanıyamadığı büyük bir usta. Hayatta tanışmak hatta görmek istediğim çok az kişiden biriydi Yaşar Kemal, olmadı, olamadı. Ama ben bu ülkede insan namına kalan kişi sayısının gittikçe azalmasına yanıyorum başka bir şeye değil. Türk romanının Anadolu'dan kopuk şehirli havasına inat hep Anadolu'nun hikayesini anlattı Yaşar Kemal bize. Bugün çoğumuz değerini bilmiyor belki ama Yaşar Kemal Türk edebiyatında inanılmaz bir etki yarattı. İşin garip yanı ise Türk edebiyatında bu cesur adımı atacak çok isime rastlamamış olmamız.
Ama işte Yaşar Kemal Çukurova çocuğuydu. Nereden geldiğini hiç unutmadı. Nereye doğru gittiğinin de hep bilincindeydi. Doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmedi. Kimisi sevmezdi hatta bu ülke insanının bilmediği kavramlardan bahsederdi. Ama aslında romanlarını okusalar, hikayelerine şöyle bir göz gezdirseler anlayacaklardı. Bu toprakların dilini konuşuyordu Yaşar Kemal. Bizim çoktan unuttuğumuz ama yaşayan bir dili konuşuyordu. Anlayamayanlar bundan anlamazdı. Bilmezlerdi çünkü bu toprağın dilini.
Orada ırkçılık, milliyetçilik yoktu. Ağalara beylere karşı duran köylülerin ya da İnce Memed'in mesela aklında fikrinde yoktu Türklük, Kürtlük. Köylünün hakkı olan toprağı gasp eden toprak beyinin, ağanın zulmü vardı o sayfalarda. Romanlarında, hikayelerinde anlattığı hiç bir zulümde gözümüze sokmazdı içindeki devrimci fikirleri. Çukurova'nın dilini kullanırdı Yaşar Kemal. Nasıl Baudeaire Fransızcada gerçek anlamını kazanıyorsa, Yaşar Kemal'de asıl anlamını o eşsiz Türkçe betimlemeleriyle buluyor. Bir yazarı anlatmak kolay belki ama Yaşar Kemal'i anlatmak çok zor. Onu anlamak için okumak gerek, Wikipedia'dan araştırmakla, internette dolaşan sözlerini okumakla, söyleşilerini dinlemekle anlaşılmaz büyük yazar. Yaşar Kemal dünyaya ve en çokta bu ülkeye haykırmak istediklerini kitaplarına saklamıştır. Anlattığı halk hikayelerini bile öyle bir sahiplenmiş, öyle güzel betimlemiştir ki doğayı, yüzyıllar sonra belki bu destanların yazarı diye anılacak.
Onu henüz keşfetmeyenler için tamda zamanı aslında Yaşar Kemal'i okumanın. Ben ise okuyamadığım kitaplarını okumaya, okuduklarımı ise yeniden anlamaya çalışacağım. Usta bize söylemek istediklerini daha iyi anlamak için. Hem bazı kitapları belli yaşlarda yeniden okumak gerekir. Gençliğimizde gördüklerimizle olgunluğa adım atarken gördüklerimiz çok farklı oluyor. Yaşar Kemal'i de yeniden keşfetmek lazım. Elveda büyük usta, belki insanlar seni bir kaç ay sonra hatırlamayacak bile. Ama bu topraklar ve anlattığın tüm o hikayeler seni yaşatmaya devam edecek. Bu topraklardan bir hikaye anlatıcısı geçti, Anadolu toprağının binlerce yıllık esintilerini kulağımıza fısıldayıp gitti. Şimdi bize o fısıltıları yaşatmak kalıyor. Ne diyelim belki bir gün biri çıkar gelir ve bu mirası devralır. O zamana dek biz o destanları birilerinin kulaklarına fısıldamaya devam edeceğiz.
Ama işte Yaşar Kemal Çukurova çocuğuydu. Nereden geldiğini hiç unutmadı. Nereye doğru gittiğinin de hep bilincindeydi. Doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmedi. Kimisi sevmezdi hatta bu ülke insanının bilmediği kavramlardan bahsederdi. Ama aslında romanlarını okusalar, hikayelerine şöyle bir göz gezdirseler anlayacaklardı. Bu toprakların dilini konuşuyordu Yaşar Kemal. Bizim çoktan unuttuğumuz ama yaşayan bir dili konuşuyordu. Anlayamayanlar bundan anlamazdı. Bilmezlerdi çünkü bu toprağın dilini.
Orada ırkçılık, milliyetçilik yoktu. Ağalara beylere karşı duran köylülerin ya da İnce Memed'in mesela aklında fikrinde yoktu Türklük, Kürtlük. Köylünün hakkı olan toprağı gasp eden toprak beyinin, ağanın zulmü vardı o sayfalarda. Romanlarında, hikayelerinde anlattığı hiç bir zulümde gözümüze sokmazdı içindeki devrimci fikirleri. Çukurova'nın dilini kullanırdı Yaşar Kemal. Nasıl Baudeaire Fransızcada gerçek anlamını kazanıyorsa, Yaşar Kemal'de asıl anlamını o eşsiz Türkçe betimlemeleriyle buluyor. Bir yazarı anlatmak kolay belki ama Yaşar Kemal'i anlatmak çok zor. Onu anlamak için okumak gerek, Wikipedia'dan araştırmakla, internette dolaşan sözlerini okumakla, söyleşilerini dinlemekle anlaşılmaz büyük yazar. Yaşar Kemal dünyaya ve en çokta bu ülkeye haykırmak istediklerini kitaplarına saklamıştır. Anlattığı halk hikayelerini bile öyle bir sahiplenmiş, öyle güzel betimlemiştir ki doğayı, yüzyıllar sonra belki bu destanların yazarı diye anılacak.
Onu henüz keşfetmeyenler için tamda zamanı aslında Yaşar Kemal'i okumanın. Ben ise okuyamadığım kitaplarını okumaya, okuduklarımı ise yeniden anlamaya çalışacağım. Usta bize söylemek istediklerini daha iyi anlamak için. Hem bazı kitapları belli yaşlarda yeniden okumak gerekir. Gençliğimizde gördüklerimizle olgunluğa adım atarken gördüklerimiz çok farklı oluyor. Yaşar Kemal'i de yeniden keşfetmek lazım. Elveda büyük usta, belki insanlar seni bir kaç ay sonra hatırlamayacak bile. Ama bu topraklar ve anlattığın tüm o hikayeler seni yaşatmaya devam edecek. Bu topraklardan bir hikaye anlatıcısı geçti, Anadolu toprağının binlerce yıllık esintilerini kulağımıza fısıldayıp gitti. Şimdi bize o fısıltıları yaşatmak kalıyor. Ne diyelim belki bir gün biri çıkar gelir ve bu mirası devralır. O zamana dek biz o destanları birilerinin kulaklarına fısıldamaya devam edeceğiz.
Paylaşımlarınız harika... ilgi ile takip ediyoruz. daha sık güncellenen paylaşımlar ile sitenizi devamının sürmesini tavsiye ediyorum.
YanıtlaSilhttp://sanayitipicaymakinesi.com/
http://www.remtamutfak.com/
Çay Makinesi
Çay Makinası