Nedir bu sol partilerin başına gelenler? Hani sağcılar kusura bakmasın ama bu son olaylardan sonra sol kesimin daha temiz ve pak olması gerektiğini düşünmeye başladım. Baksanıza sağcıların o kadar kabahatine karşılık solcuların tek bir kabahati eleştirilmesine yetiyor da artıyor. Sevigen'in bu arsa işinden para almadığı ortada ama almadığında bu kadar çingar çıkıyorsa almış olsaydı herhalde bu iş İski sakandalı boyutuna çıkardı.
Mehmet Sevigen'i daha önce de sevmediğimi söylemiştim. Gerçekten bu adamla aramda bir soğukluk var bir türlü yıldızımız barışmıyor. Yani seçimlerde Baykal'ı, Erdoğan'ın yalaka sunucularından (Bakınız, Konya'da Mevlana Şeb-i Aruz törenlerinde Başbakan'ı kürsüye çağıran AKP'li arkadaş.) pek farkı da yoktu. Geçen genel seçimde alınan başarısız sonuç sonrası bile büyük bir pişkinlikle oylarımızı %1 arttırdık diyebiliyordu. Ya kardeşim bir gün olsun Baykal'dan farklı birşey söyle, bir kere eleştir, solcu olduğun belli olsun değil mi ama?
Hele, Vatan'ın haberinden sonra basının karşısına çıkıp, evet efendim aracılık yaptım ve ortak olmamı istediler, hatta bana para önerdiler ama ben kabul etmedim diye bir de pişkin pişkin söylüyor adam. Ama canım kabul edelim, sayın Sevigen parayı almamış. Tabii bu işte Sevigen tek başına değil. Arsanın daha önceki sahibi, Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminden itibaren inşaat yapması için getirilen bin türlü engel sonrası araziyi elden çıkarıyor. Tabii ki bu arkadaş daha önce de buraya inşaat izni almak için Belediyeye yüklü bir miktarda rüşvet yedirdiğini de iddia ediyor. Ama belliki buraya göz dikmiş olan Büyükşehir, yıllarca allem edip kallem edip arsa sahibinin yolunu kesiyor.
Bunlara dayanamayan vatandaş, Sevigen'in aracılık yapmasıyla, Erdoğan'ın sınıf arkadaşı olan ve aile dostu bir arkadaşına arsanın satılmasını sağlıyor. Ve her ne olduysa bundan sonra oluyor. Burada Recep Tayyip referansının da etkisiyle, sınırsız kat izni ve inşaat izni bir anda çıkıveriyor. Bu işten büyük kâr eden vatandaş, Sevigen'e bunun karşılığını vermek istiyor. Sevigen parayı kabul etmiyor ama ortaklığa da hayır demiyor. Eh be kardeşim sen değil misin şimdiye kadar AKP'lilerin iş ile siyaseti karıştırmasına karşı çıkan. Bu işten para kazanmasan bile bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Sevigen en sonunda partisinden de gelen baskıyla en sonunda istifa etti. Herhalde şu milletvekillerinin ticaret yapmasını engelleyecek kanuni bir düzenlemeye ihtiyacımız var. Çünkü bizim vekillerin bu işi etik bir biçimde öğrenecekleri yok.
Ancak Sevigen'in görevinden ayrılmasının yetmediğini söyleyenler de var. Bunlardan en önemlisi de, CHP'de sivri diliyle meşhur Ali Topuz. Ali Topuz için ben CHP'nin vicdanı kelimesini uygun görüyorum. CHP'nin eski SHP ve İsmet İnönü ile, Ecevit'ten kalma dürüstlük anlayışının devamını sağlayan en önemli parçası. Ali Topuz, Sevigen'in üyeliğinin askıya alınmasını, daha önceleri tüzükte yapılan bir değişiklikle zaten bunun parti tüzüğüne uygun olduğunu söylüyor.
Ne diyelim, Ali Topuz gibi tecrübeli bir siyasinin söylediklerini yapmak lazım. Bana göre de Sevigen'in hakkında bir soruşturma açılmalı, suçsuz olduğu kanıtlanana dek parti üyeliği askıya alınmalıdır. Bu CHP'nin tarihsel rolüne ve imajına yakışan bir uygulama olacaktır. Her ne kadar CHP'nin yerel seçim strajesini çok sağcı ve populist bulsam da, en azından bu konuda Sosyal Demokrat davranmalı.