Altaylı'yı öldür ama hakkını yeme


Fatih Altaylı sürmanşetten verilen rezaleti savunmaya, bunu Türk halkına gazetecilik olarak sunmaya devam ediyor. Tamam bu fotoğraf Altaylı’nın Başbakan'a anlattığı gibi bir simge olacaktır. Ancak bu haber bu gidişle, Habertürk'ün rezaleti olarak hafızalarımıza kazınacak. Bundan aile içi şiddet ne kazanır ya da devlet erkanı sadece reklam amaçlı harekete geçmek dışında bir girişimde bulunur mu bunu zaman gösterecek. Ama Habertürk'ün “simge fotoğrafı” sadece anı kurtaracakmış gibi görünüyor. 


Ama son yazısını okuyunca, bazı konularda da Altaylı’ya hak vermeden olmuyor. Hani derler ya yiğidi öldür hakkını yeme. Özellikle iktidar yanlısı medya gruplarında-gerçi Yiğit Bulut gibi bir yalaka varken Habertürk ne oluyor bilmiyorum –Habertürk’ün bu sürmanşet sonrası kapatılacağına dair bazı köşe yazarlarının  görüş belirtmesi ve bazı kendine gazeteci  diyen insanların, orada çalışan binlerce insanın emeğini düşünmeden bunu savunmasına diyecek birşey yok. Yani Habertürk bir hata işledi ama belliki Habertürk’ü kendine rakip gören bazı gazete ve köşe yazarları işi abartmanın ve bundan nemalanmanın peşinde.

İşte böyle durumlarda, yani normalde kadına yönelik şiddete şimdiye kadar göz ucuyla bakan, bir kadının kocasından, sevgilisinden  dayak yediğini görünce başını çeviren, kulaklarını kapatan insanların bu olaya sosyal paylaşım ortamlarında tepki göstermesi bana biraz kendini tatmin etmek, günahlardan arınmak için Habertürk’ü günah keçisi olarak, ülkedeki kadına yönelik şiddetin tek sorumlusu olarak gösterme çabası gibi geliyor.

Bütün bunlar tabii ki Habertürk’ü aklamaz. Habertürk’ün yaptığı, sansasyon uğruna bir kadının ölü vücudundan faydalanmaktır, bir nevi ölü seviciliktir. Yani ne Habertürk’ün hatasını görmezlikten gelmek ne de bu hatayı abartarak Habertürk’ü Türkiye’de kadına yönelik şiddetin sorumlusu olarak göstermek doğru değil. Ama Fatih Altaylı’nın belki kadınlardan değil ama sırtından bıçaklanmış halde, çıplak ve ölü vücudu sansürlenmeden gözümüze sokulan o kadının ailesinden, yakınlarından özür dilemesi gerekiyor. Kadına şiddeti gözümüze sokmak için bir kadının vücudunu bu şekilde kullandığı için Türk kadınından özür dilemesi gerekiyor. Altaylı sayesinde biz şu anda o kadını sokak ortasında öldüren caniyi değil mağdurun ölü vücudunu konuşuyoruz. Artık gazetelerin üçüncü sayfa habercilik mantığından sıyrılması lazım. İnsanların hoşuna gitmesi ve çok satması haberin etik dışı tavrını meşrulaştırmaz. Umarım Altaylı bunu eninde sonunda anlar. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski