Yargı cephesinde yeni bir şey yok



N.Ç. davası ve Yargıtay gibi Türkiye’de yargı kurumunun en başı olan kurumun aldığı akıl almaz karar. Eğer bir ülkede yargı bile kokuşmuşsa yani tuz bile kokmuşsa bu ülkede korunabilecek kutsallığa sahip hiçbir şey yoktur demektir. Daha 13’ünde yani dünyada ki bütün medeni yasalara göre bir çocuk. Ortada bir kız çocuğunu istismar eden 26 adam var. Belki de bunlar sadece bilinenler. Peki ama iş “Cumhuriyetin değerleri” konusuna gelince hukuku kendine uyarlayan bu üst düzey hukukçular, küçük bir kız çocuğunun, hayatı, genç kızlığı, namusu, belki tüm yaşamı boyunca aklından çıkmayacak bir tecevüz dalgasını cezalandırmaya gelince nasıl oluyor da böyle bir karar veriyor

Birde karşımıza çıkıp iştihadlardan bahsetmezler mi? Bildiğim iştihatlar hukukun daha önceki alınan kararları göz önünde tutarak kararını vermenin kolaylaşmasını sağlamaya yarıyor. Yargıtay 14. Daire Başkanı ise öyle bir bahsetmiş ki, sanki iştihatlar ellerini kollarını bağlamış ve bu yüzden kızı damgalayıcı bir “yargı” sonucu ortaya çıkmış. Artık yargının büyük bir reform hareketiyle yeniden şekillenmesi lazım. Belki de bunlar sadece bilinenler. Peki ama iş “Cumhuriyetin değerleri” konusuna gelince hukuku kendine uyarlayan bu üst düzey hukukçular, küçük bir kız çocuğunun, hayatı, genç kızlığı, namusu, belki tüm yaşamı boyunca aklından çıkmayacak bir tecavüz dalgasını cezalandırmaya gelince nasıl oluyor da böyle bir karar veriyor. 


Ancak ne yazık ki bu iştihatların varlığı bize daha önce bu tür davalarda nasıl yönde kararlar verildiğini de gösteriyor. Belli ki şimdiye kadar bu tür davaları hep küçük mahkemeler “halletmiş” ve kasabaların, şehirlerin “akil adamları” nın küçük kızlar tarafından ayartıldığı “ortaya çıkaratılmış”. Yani belli ki mahkemelerce önemli olan tecavüz eylemi ya da bunun küçük bir kız çocuğuna yapılıp yapılmadığı değil, bunu yapan sapıkların ne kadar “önemll adamlar” olup olmadığı. Ne yazıkki ülkemizde çocukların karşı karşıya kaldığı cinsel tacizler, aile içinde yaşanan ensest vakalar bir rezalet çıkmadan yani gözümüze batırılmadan farkına varabileceğimiz şeyler değil. Nedense ülkemizde böyle şeyler olmayacağına dair bilinçaltımızda çok iyiniyetli bir bakış açısı var. Ama ne yazık ki bu ülkede de başka ülkelerde olduğu gibi sapıklar yaşıyor. 


Sadece başka ülkelerde bunlar ağır şekilde cezalandırılıp, afişe edilirken bizde bu tür olayların üstü kapanıp hafif cezalarla geçiştiriliyor. Yargıtay 14. Daire başkanının dediğinin tersine medyanın bu durumu gündeme taşıması değil, o çocuğa tecavüz edenlerin yargıtayın kararı sayesinde “mağdur” ilan edilip elleri kollarını sallayarak dışarıda dolaşabilmeleri o çocuğun travma geçirmesine sebeb olur. Umalım bir daha böyle bir konuda yazmak zorunda kalmayız. Çünkü ilk defa bir yazıyı yazarken miğdem bulandı. Belki de bu hala insan olduğumuzun kanıtı. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski