Türkiye'nin en "ilerici" kurumu:TSK

Belki bu yazdıklarım TSK iç hizmet kanununun bilmem kaçıncı maddesine aykırı olacak ama pek umurumda da değil. Şurada İstanbul topraklarına tekrar ayak basmama 84 gün kaldı yani askerlikten baya bir yedik. Ben rahatsızlığımdan dolayı gece nöbetlerine çıkmıyorum. Onun için arkadaşlarımın çektiği sıkıntıları çokta bilmiyorum. 

 Sadece ilk zamanlarda 21:30-23:30 nöbetine birkaç kez çıkmış zorluğunu görmüştüm. Tüm bu nöbetler, sabah kalkmaları, her gün dengesiz heriflerle muhatap olmak zorunda kalmak bunlar bir yerden sonra beni sıkıyor. Bazı arkadaşlarım paspas yapmak, koğuşu süpürmek, tuvalet temizlemek, mıntıka yapmak gibi işlerden imtina ediyor. Benim bu tür işlerle bir sorunum yok, zamanında sivilde yaptığım işler olduğu için bana dokunmuyor. Ama bana dokunan bazı dengesiz adamların kendini saat beş sonrası komutan sanması. Sivilde kimsenin adam yerine koymadığı herifler burada üst devre olduklarında ne oldum delisi olup çıkıyorlar. 


Komutanlarımızda garip adamlar. Adamların bütün hayatı askeriye olduğundan en gereksiz birlikte bile kendilerini tatmin adına askeri ezmeye çalışıyorlar. Mesela Ali Rıza Doğan adında (biz kendisine kısaca Arıza diyoruz) bir Başçavuş'umuz varki evlere şenlik. Adam dünyaya askere eziyet etmek için gelmiş. Adamın dünya görüşüne göre bir kendisi adam, oraya gelen hiçbir asker adam değil. Hatta bırak askeri hiçbir komutan onun gözünde asker değil. Adamı Kıbrıs'tan buraya sürmüşler. Sebebeini söylemiyorlar ama burada arkadaşlar Arıza'nın askere silah çektiğini söylüyor. Hem de öyle boş silah değil. Adam şarjörü takıyor, emniyeti açıp silahı kuruyor ve askere doğrultuyor. Yani tetiği çekse adam öbür dünyada, kendiside askeri cezaevine. Bu tabii ki bir gösteri, askeri korkutmaya, disiplinli olmasını sağlamaya çalışıyor. Ama bu tür dengesiz adamların hala askeriyenin içinde bulunuyor olması insanın TSK'ya olan güvenini daha çok sarsıyor. Her sene irticadan YAŞ'ta bir sürü subay ve astsubay görevden el çektiriliyor. Ama Arıza gibi komutanlar tüm bu aşırılıklarına rağmen korunuyor. 

Belki burada insanlıktan anlamayan askerler var ama askere silah çekilmesi hatta komutan tarafından dövülmesi gibi durumların hiçbiri bu tür mazeretlerle masum gösterilemez. Bana sivilde böyle şeylerle karşı çıktığımda askere gidince böyle şeylere alışırsın, sana bile normal gelir diyorlardı. Ama üç aydır askerim hala daha şiddetle hiçbir askerin adam edilemeyeceği taraftarıyım. Tabii ki askeri boşta bırakmamak lazım ama bu işin bir arası bulunabilir. Ancak askeriyenin içine girdiğimden beri anladım ki askeriyede hiçbirşey değişmez. Tüm ülke değişse bile askeriye hala aynı kafada kalır. Güya kendini ilerici olarak gören bir kurumun hala 50 yıl öncesinin düşünce yapısıyla ayakta kalmaya çalışması çok ironik bir durum. Kendini dünyanın en modern ve hazır ordularından birisi gören TSK'nın bence kendine bir daha bakması gerekiyor. Ne yazık ki sürekli uçak helikopter almakla ordu modernleşmiyor. Hala bütün erleri kendi köleleri gibi görüp öyle davranan bir ordunun modern olması da ne yazıkki mümkün değil. Ne diyelim biz gideceğiz, inşallah bizden sonra gelenler daha modern bir ordunun oluşumuna tanıklık edebilirler.


Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski