Bir AKP tiyatrosu



AKP yine kendine yakışan alkışlanacak bir politik atak yaptı ve şehir tiyatrolarını bürokratların keyfine bırakma kararı aldı. Zaten böyle "demokrat" bir ülkede, tiyatronun halkın seçtiği bir iktidarın kontrolünde olması kadar "normal" bir durum yok. Hayır yani bu tiyatrocular buna neden itiraz ediyorlar anlamadım. Belki adamlar gerçekten tiyatrodan anlayan bürokratlar verecekler şehir tiyatrolarının başına. Hem koskoca Başbakan'dan daha mı iyi biliyorlar, şehir tiyatroları bürokratlar tarafından yönetilecek dediyse vardır bir bildiği.


İşte bu ülkede yukarıda anlattığım şekilde düşünen insanlar olduğunu bilmek bile bu ülkeden umudu kesmek için neden olabilir. Önce Emek, Haydarpaşa garını otele döndürme sevdası, İstanbul Modern yıkılacak dedikoduları  ve şimdi de Şehir Tiyatrolarının bürokratlara teslimi. Galiba Vakit'in bu konuda yazdığı garabet eleştiri yerini buldu. Devletin parasıyla, hatta AKP gibi muhafazakar ve müslüman bir iktidarın parasıyla ahlaksız ve müstehcen, ateist oyunlara yer vermek ha. Oysa muhafazkar kesime ait o kadar "muhteşem" tiyatro oyunu varken ya ecnebilerin ya da ateist Aziz Nesin'in oyunlarını sahnelemek. Gördüğünüz gibi kafa böyle işliyor, tiyatronun özgürlüğüymüş, sanatçının bağımsızlığıymış hiç umurlarında değil. 


Peki ama nasıl olacak, yavaş yavaş bizi ele geçiren, hayatımızı kendi merkezine kaydırmaya çalışan, her şeye kendi penceresinden bakan bir toplum hayal eden ve toplumdan da destek alan böyle bir iktidara karşı ne yapılabilir? Solun alternatif üretemediği, sağda tek alternatifin MHP olduğu bir tabloda nasıl bu memleketin düzeleceğine inanmamızı bekliyorsunuz. CHP demeyin bana hala sol olmak için fazla muhafazakar. CHP içindeki bu muhafazakarlığı yok edemediği sürece bu ülkede solda bir alternatif olma şansı yok. AKP gibi bugün hem merkez sağ hem daha aşırı sağın hatta bazen solun bile oylarını alan bir kitle partisine karşı %10 barajı saçmalığı kalkmadıkça bir alternatif üretmek zor gibi geliyor. Siyasetin böyle tıkanıp kaldığı, tek bir siyasi partinin egemenlik kurduğu bu tür zamanlar bu ülkede silahlı güçlerin müdahalesini getirdi. Bir daha bu ülkede darbe ya da benzeri bir girişim olmaması gerekiyor. Her şeye rağmen, AKP'nin sivil baskısına rağmen, kışlanın siyasete karıştığı bir ülke istemiyoruz. Ama sanki AKP bu ülkeyi öyle bir duruma doğru sürüklüyor. 


Askerin bu kadar diken üstünde olması, her gün yeni bir soruşturma açılması ve ne yazık ki beklenenin aksine sahte kanıtların ortaya çıkması birilerinin kanına dokunuyor. Bu tehlikeli bir süreç, bu tür süreçlerden bu ülke daha öncede geçti. Darbeleri yargılayacağız diye askerle bu kadar oynamak, darbeleri yargılamaktan çok, bir kurumdan intikam almak bu ülkeye bir şey kazandırmaz. Yanlış anlaşılmasın darbe yanlısı filan olduğumdan değil, bu ülkede artık ne darbe ne de darbe ortamı yaratılmamalı. Ve tabii ki darbe yapmış, bu darbelerden nemalanmış, darbe döneminde işkence yapan, milleti fişleyen herkes bu yargılanmalardan payına düşeni almalı. 


Ancak biz bunları konuşurken birileri farklılıklarımızı kaşımaya, kardeşi, kardeşe karşı bilemeye çalışıyor. ABD'nin bölgenin yeniden planlamasında Türkiye'yi etkin kullanacağı ortada. Kürecik'te açılan Amerikan üssü bunun en açık kanıtı. Çok yakında Suriye ve sonra İran'a yapılacak muhtemel bir saldırıda Türkiye nerede duracak, içimizde nasıl bir kargaşa yaratılmaya çalışılacak hep beraber göreceğiz. Bu kargaşada Kürtlerin etkin bir rol üstleneceği kesin. Son yıllarda hem iktidar hem de başka çevreler BDP ve Kürtlere karşı ırkçı bir söylem geliştirdi. Ne yazık ki BDP'de bu ırkçı söyleme karşı benzer bir söylemi dile getirdi. İşte beni endeşelendiren kırılma noktaların biri bu. Kürtler ile Türkler birbirine düşerse bu kavganın kazananı olmaz. ABD'nin de istediği sadece kendinin kazandığı bir oyun. Bakalım bu oyunlara gelecek miyiz bunu zaman gösterecek. 


AKP, kendi atını oynatmaya devam etsin umarım bu Ortadoğunun ağabeyliğine soyunma psikolojisi bizi sahip olduklarımızdan etmez. Bizim bu iktidarla iyi bir yerlere gelmeyeceğimiz belli. Umalımda halkımızda bunu kısa sürede anlar. Sadece bu halka başka türlü alternatif sunmasını bilmek gerekiyor. Bu alternatifler ne kadar işe yarar bilinmez ama en azından daha iyi bir iktidar için çözüme ihtiyacımız var. 



Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski