Ah şu solcular var ya...



Halil Berktay'ı nasıl bilirsiniz bilmem ama ben her tarafa dönebilmesini sağlayan fikirsel yapısına hayran oldum. Hani şu ömrü hayatımda -hani öyle daha çok uzun da olmadı- çok siyasetçi gördüm, biraz meraklı olduğum için tarihteki örnekleri de inceledim yok arkadaş ben böyle temiz dönebilen maharetli bir adam görmedim, işitmedim. Güya 1977 1 Mayıs'ında, tıpkı o zamanın faşizan gazetelerinde "solcular birbirine girecek, katliam çıkacak" imalarına benzer bir şekilde aslında birbirini vuran sol gruplarmış. 

Hani bilirsiniz aslında bizim devlet solcuları çok tutar. Solcuları o kadar seviyormuş ki, birbirini vuran solcular sonra çıkıp bizi devlet vurdu deyince bu solcuları alıp yargılamamış bile. Nedense yıllarca 77 1 Mayıs'ı araştırılmış ama devlet bile utanmış olacak solcular kendi kendini vurdu diyememiş. Ama Halil Berktay çıkıp, sular idaresinin üzerinde apaçık görülen, hatta sonra fotoğrafı bile ortaya çıkan eli silahlı adamların nedense seçememiş. 

Acaba o Sular İdaresi üzerine konuşlanan ağır silahlı adamlar aslen sol gruplara mı aitti? Tabi canım zaten bu ülkeyi hep bu solcular karıştırıyor. Ne ala memleket hem meydanda can ver hem de sonra güya senin içinden biri çıksın, birbirlerini vurdular desin. Yani bir tek orada Halil Berktay vardı ya normaldir sadece onun görmesi. Zaten bu Maocular hep böyleydi arkadaş. Önce yıllarca Apocuları desteklediler şimdi de gelmiş Türk bayraklarını ellerine alıp milliyetçilik oynuyorlar. Aynı teranenin laciverti olan Halil Berktay'dan da farklı bir açıklama beklenmezdi herhalde. 

Sırf o 1 Mayıs'ta yaratılan kaos ortamıyla önce taksim 1 Mayıs'a kapatıldı sonra da yavaş yavaş ülke 80 darbesinden önceki son çıkışı geçerek darbenin kucağına bırakıldı. Bunu tasarlayan güçler o gün 1 Mayıs alanında insanlara ateş açtı ve orada 5 kişi kurşunla can verdi. Geri kalanlar ise korkudan meydandan kaçan insanların ayaklarının altında hayata gözlerini yumdular. Ama bu trajedi ne Halil Berktay'ı ne de bu ülkede yaşayan milyonlarca insanı zerre kadar ilgilendirmiyor. Hatta bazen soruyorum kendi kendime insanların can vermesi de bu kadar büyük kalabalıkları ilgilendirmiyorsa bunlar nasıl bir dünyada yaşıyorlar. Ülkede her gün yeni bir dengesizlik, yeni bir olumsuzluk yaşanırken bunları umursamamak garip ama mutluluğun formülü bu olsa gerek. Ama ne yazık ki hali hazırda balık hafızasına sahip değili herhalde onun için bu tür şeylere kafa yorup mutsuz bir şekilde ölmeye mahkumum. Neyse ölürken yüzümde sahte bir gülümseme olacağına, asık suratlı olarak dünyayı terk etmeyi tercih ederim. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski