Aklıma takılanlar ve yine o kadın



Kalbim hala senin adını sayıklarken bir başkasıyla yaralarımı tedavi etmek işte bu bana göre değil. Kader kendince bana böyle bir tedavi sundu ama dedim ya kendi kaderimizi kendimiz seçeriz diye. Ben kimseyi bulaştırmadan tek başıma başa çıkmaya kararlıyım. Yeni bir süreçteyim, kendimi yeniden tanımaya, neler yaptığımı ve yapmadığımı yeniden sorgulamaya başlıyorum. Belki yaşım itibariyle belki de senin bana kattıkların ya da astrolojiye göre Merkür etkisi. Her neyse ben kendime dönüp hesaplaşmanın derdindeyim. Kaderin bu küçük sürprizi için teşekkür ederim ama şu an için başka bir kadına hayatımı ayıracak vaktim yok. Hatta öyle bir haldeyim ki bugün gelse o kadın hadi dese, şansımızı deneyelim dese kabul eder miyim ondan bile şüpheliyim. Muhtemelen kabul ederim, kalbim dayanmaz ona hayır demeye ama sağlıklı bir ilişki olur mu hiç sanmıyorum. 

Her neyse hayat bana farklı bir yol çizmeye kalkıyor belli ki. Ama biz kendi yolumuzu çizmeye kararlıyız. Belki isyan etmeliyim kadere, sana nereden rastladım, sevmez olaydım filan demeliyim. Ama yok hala diyorum, iyi ki tanımışım seni güzel kadın, iyi ki sana aşık olmuşum. Bugün oturup ne halde olduğumu sorguluyorsam, ne yapıp yapmadığımı masaya yatırıyorsam eğer ve bu  sayfalara her gün dünya ve Türkiye gündeminden yazılar yazabiliyorsam senin sayendedir. Daha baştan hissetmiştim ben bunu. Beni farklı kılacağını, bana ilham vereceğini. Ama işte bilmiyorum kavuşmak mı daha büyük bir ilham verirdi yoksa şimdi  ki gibi karşılıksız bir aşk mı? Her neyse işte şu anda sensizim ve sensiz mutlu olmasını öğreniyorum. Diyeceksin beni tanımadan önce mutlu değil miydin? Mutluydum ama aşk öyle bir şey ki insan sevmeden önce nasıl mutlu olduğunu bile unutuyor. Çünkü sana aşık olduktan sonra mutlu olmak için bir sebebe ihtiyacım kalmamıştı. Senin küçük bir gülüşün, hatta kızgınlığın, kısaca hayattaki her küçük ayrıntı benim için mutluluk sebebiydi. Şimdi tekrardan normal insanlar gibi mutlu olmasını öğreniyorum. Baya da bir yol katettim hani. Birde sen bana böyle ters davranmasan. En azından sohbet etsen, arkadaş kalsak. Biliyorum en başta sen demiştin arkadaş kalalım diye. Tamam elime yüzüme bulaştırmış olabilirim. Ama işte aşık bir adamın daha azını yapmasını da beklememek lazım. Peki pişman mıyım yaptıklarıma? Evet. Bir daha olsa yine yapar mıyım? Yine evet. Çünkü aşık olduğumda nasıl davrandığımı biliyorum. Ama sende haklısın tabi, seni rahatsız etmemeliydim. Aslında amacım bu değildi ama muhtemelen yaptığım her hareketi teklif olarak gördün. 

Bana bazen eskisi gibi nazik davranıyorsun, sesinde o samimiyeti görüyorum. Ama belli ki bana eskisi gibi güvenmiyorsun, yüzün hiç gülmüyor. Ya da saklıyorsun gülüşlerini. Her neyse güzel kadın bunu da okumayacaksın ama yinede Evrene bir notum olsun. Belki bir şekilde sana ulaşır yazdıklarım. Biraz insaflı davran bana sevdiğim, biliyorum beni sevmiyorsun ve aklında, kalbinde bir başkası var. Bunlara bir  yere kadar katlanabilirim ama bana küsmüş olman, konuşmaman işte buna dayanamıyorum. Sonuçta ne olacak aramız düzelecek mi bilmiyorum. Ama ben her Pazartesi harap ve bitap bir halde dergiye gitmek istemiyorum. Hani olur ya bir şekilde vicdanın duyarsa sesimi, evet burada seni çok seven ama senden vazgeçmiş bir adam var. Ve inanmıyorsun belki ama ben sana o çiçeği gönderdiğimde vazgeçmiştim. Belki o çiçeği atmamış olsan çöpe sana telefonda anlatacaktım yani en azından çiçeğin üzerine yazdığıma benzer şeyler söyleyecektim. Benim vazgeçme yöntemim böyle ne yapayım. Bir süreç içinde ancak aşık olduğum kadından uzaklaşabiliyorum. Ve her zaman dediğim gibi sen benim arkadaşım değil ancak çok değer verdiğim bir dostum olabilirsin. Bunu da başarabilir miyiz ondan da şüpheliyim. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski