Dünyayı siyah beyaz görmek







Bu ülkede faşizm hiç bir zaman son bulmayacak. Son bulmayacak çünkü her zaman hayatımızı nasıl yaşayacağımızı bize öğretmek isteyen insanlar olacak. İçki içmemiz dokunacak onlara. Hani muhafazakarlar ya biz başörtülülerin eğitim hakkını sonuna kadar savunmuş olsak da onların gözünde kafir olarak kalacağız. Çünkü dünyaya özgürlük penceresinden değil haram, helal penceresinden bakıyorlar. Çünkü biz hayatın tüm renklerini her şeye rağmen kabul edebilme cesaretini gösterirken onlar siyah, beyaz dünyalarında mutlu ve mesutlar. Bir bakmışsınız aynı yerden karşı çıkmışsınız hayata. Mesela AKP'ye karşı hayır diyorsunuz ikinizde. Ama işte mesela terörden dem vurur orada, mesela askerin hapiste olması koyar ona. Sen KCK desen, puşi takan, parasız eğitim isteyen öğrenci desen umurunda bile olmaz. Hatta seni vatan haini diye damgalamaya bile kalkar. 


Çünkü dünya onun doğruları üzerine döner. Başka doğrular umurunda değildir. Ama başkalarının nasıl yaşadıkları umurlarındadır. Bir kere onun doğrularına göre yaşamanız gerekiyor. Yok yaşamıyorsanız işiniz bitti. Farklı versiyonları vardır bu faşizanların. Hani yanlış anlaşılmasın her muhafazakar faşizan değildir. Hatta her faşizan kendine muhafazakar demeyebilir. Ama bana göre başkalarının nasıl bir hayat yaşamasına karar vermeye çalışmakla başlar faşizm. Ve bunu yapan adam ben solcuyum dese,  demokratım dese ne fark eder. İnsanları eleştirebilirsin, yapma, etme diyebilirsin ama arkadaş kalkıp her şeye Türk örf ve adeti diye karşı çıkıyorsan kabul et biraz faşistlik var sende. Hani sonra kızıyorsunuz ama içkisini içene, sinemada açık film gösterene, televizyonda Behzat Ç.'ye bile tahammül edemiyorsunuz ki ben size demokrat diyeyim. 


Şu hayatta hep merak ettiğim şey, faşizmi ve milliyetçiliği anlayabilmek, kavrayabilmek. Hani diyorsunuz ne var kavramakta adamlar kendine benzemeyen her şeye karşı. İşte sorunda burada yatıyor ya, neden karşı? Nedir bu kadar insanı milliyetçiliğin, faşizmin tuzağına iten? Neden insanların farklılıklarını kabullenemiyorlar. Bugün ABD karşıtlığı yapan ülkücüler mesela neden 6. Filo önünde namaza durmuştu? Almanlar neden Yahudi düşmanı oldu ve neden bir aptalın peşinden dünyaya saldırdılar. Mesela dünyada kendine solda tanımlayan birçok terör örgütü neden milliyetçi bir ayrışma söylemini kabulleniyor. Ya da neden hiç kimse dünyayı bölenin komünizm değilde milliyetçilik olduğunun farkında değil. Bütün dünyada savaşların ve yıkımların ardında olmasına karşın insanlar hala neden milliyetçi sevdalara kapılıyor? İşte bu soruların cevabını arıyorum. İşin garip tarafı bu sorunun cevabını çoğunlukla milliyetçi olmayanların araması. Milliyetçi olanlar ise zaten kendilerince en mükemmel dünya görüşüne sahip. Bunu sorgulamanın manası yok. İşte insanların böyle büyük bir kandırmaca içinde nasıl yaşadığı beni meraklandırıyor. Muhtemelen daha mutlu bir dünyaları vardır. Sınırları belli bir dünya. Neyi savunduğun belli. Bizim gibi acaba demiyorsun, hiç arafta kalmıyorsun. Ya doğrudur bir şey ya da yanlış. Bilgisayar gibi ya 1 vardır ya da 0. Hem 1 hem de 0 olmaz. Aslında oluyor, kuantum bilgisayarı böyle işlem yapıyor. Bizde kuantum bilgisayarı gibi arafta kalsak bile doğruyu bulmaya çalışıyoruz en azından. İlk gördüğümüze doğru, her sakallıya da dede demiyoruz. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski