Üniversitelerde AKP devrine doğru


Üniversiteyi bitireli çok oldu ama tüm hayatım boyunca en çok Üniversite yıllarımı özlerim. Hani o ders çalışmalar, -gerçi ben sadece sınavdan bir gece önce çalışırdım ama olsun-okulda geçen vakitler, Nişantaşı'dan Taksim'e hatta bazen Aksaray hatta Beyazıt'a kadar yürüyüşler ve garip ama bugün yıkılan Atatürk Öğrenci Yurdu. Özellikle sınavları çok özlüyorum nedense. Tekrar okumamın vakti gelmiş bence. İşte tam ben Yüksek Lisans hayalleri kurarken AKP hükümetinden hiç beklemediğim bir haber geldi. Erdoğan her nereden aklına geldiyse, Üniversite harçlarını kaldırmayı düşünüyormuş. İşe bak, yıllardan beri sol öğrenci gruplarının savunduğu parasız eğitimi AKP iktidarı getiriyor. Peki ama bu iktidar döneminde sırf parasız eğitim istediği için içeri alınan öğrenciler ne olacak? Bundan sonra okuyacak öğrenciler için bu büyük bir imkan ama geçmişte okuyup harç kredisi borçları altında ezilen öğrenciler, onlara ne olacak? 


Yıllardır bu ülkede her kesimin üniversiteye gitme hakkı olduğunu bu yüzden harç ücretleriyle öğrenciyi köleye dönüştüren sistemin kaldırılmasını savunduk. Gerçi harçların kalkması yetmez YÖK denen garabet kurum ortadan kalkmadığı sürece harçsız üniversite tek başına bir anlam taşımaz. Öğrencinin yönetimde söz sahibi olmadığı bir Üniversite ancak öğretim görevlilerinin ve dekanların oyun bahçesi olabilir. Üniversiteler için gelir kapısı haline gelen iki önemli uygulama vardı. Bunlardan birisi yaz okulları bir diğeri de harç ücretleri. Bu durumda Üniversitelerin nasıl kendi bütçelerine sahip olacağına dönük projelere ihtiyaç var. Harçlar ve yaz okulları evet öğrenciyi sömürüyordu ama Üniversite için önemli bir gelir kapısıydı. Şimdi bu geliri devlet bütçeden karşılayacaksa burada bir hinlik ortaya çıkabilir. Üniversitelerin bütçe kontrolünü tamamen eline alan devlet işine gelmeyen rektör ve dekanların boğazına kolayca yapışabilecek. Yani işi biraz tersten okumak gerek. YÖK'ün kaldırılmadığı ve Üniversitelerin özerkleşmediği bir Yüksek Öğrenim sistemi, devletin insafına bırakılıyor. Akademisyen seçimlerininde merkezi sisteme alınmasıyla, devletin istediği akademisyenler Üniversite kadrolarına dolacak. Harç sorunu da ortadan kalkınca, Üniversiteleri kendine bağlayan AKP, kendi istediği tarzda Üniversite gençliği yetiştirebilecek.


Biraz komplo teorisi gibi geliyor ama ne yapalım, hep aklıma takılan bir sorudur, bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü? Ne yazık ki bu ülkede iyi bir gazeteci satır aralarını okumak zorunda. Buradan Kemal Aslan hocama teşekkürü bir borç bilirim. Yoksa şimdi vay be ne güzel harçlar kalkıyor, heyo heyo diye sevinmeye başlardım. Gerçi işin rengi daha sonra belli olacak ama söyleyin bana hanginiz bu hükümetin YÖK'ü kaldırıp, Üniversitelere özerklik getireceğine inanıyor. Bu hükümet yapsa yapsa ancak Üniversiteleri özelleştirir. O da planın şimdilik bir parçası olmadığı için harç paralarını kaldırıyor. Bizde diyoruz bu YÖK neden Yaz okullarını kaldırıp Bütünleme getiriyor. Hayır bir an öğrenci sever bir kurum olduğuna bile inanmaya başladım. Hatta bugün Başbakan'ın harçları kaldırma planını duyunca daha da şaşırdım. Ama işte biraz düşününce YÖK'ün baki kaldığı yani Üniversitelerin devletin yönetiminde olduğu bir sistemde bu devletin Üniversite üzerinde büyük güç sağlamasından başka bir işe yaramaz. Cumhurbaşkanı'nın da istediği gibi Rektör atadığı düşünüldüğünde AKP için Üniversiteler kadrolaşmak için bereketli bir vadi haline geliyor. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski