Aydın ellerinde bir Ağar paşa

Mehmet Ağar kimdir? Türkiye'de derin devlet ilişkilerinde önemli bir role sahiptir Ağar. Görevde olduğu her dönemde sözünü sakınmadan derin devlet vurgusunu pişkinlikle yapmıştır. Bugün kendilerini derin devletle hesaplaşıyor imajı yaratmak isteyen AKP ise kendince Ağar'ı cezalandırmıştır. Şimdiye kadar yargılanan ama tüm delillere rağmen suçlu bulunamayan Ağar ÖYM tarafından 5 yıla mahkum edildi. Peki ama suçu neydi? Örgüt liderliği yapmak. Yani sen yıllarca Derin devlet ilişkilerinde "liderlik" yap, karşılığı sadece 5 yıl. Hatta 2 yıl sonra şartlı olarak tahliye olacağını da hatırlatalım. Yani neymiş bu ülkede çetelerle mücadele ediliyormuş. 

Aslında Ağar hakkında bir yazı yazmıştım ama bu son zamanlarda kendisine o kadar ziyarette bulunan oldu ki biraz rahatsız olduk. OHAL dönemindeki kaçak silahlar hakkında Korkut Eken'e talimat verdiğini, silahların nerede ve ne amaçla kullanıldığını bildiğini söyleyen Ağar bunları açıklayamayacağını çünkü devlet sırrı olduğunu söylemişti. 1993 yılında Erzurum Valisi olduğu dönemde o sırada firarda olan Bahçelievler Katliamını işleyen ülkücü katillerden Haluk Kırcı'nın da nikah şahidi olmuştu. Hani artık Kırcı ile eski günlerimi yad ettiler bilinmez. Ama Emniyet Müdürlüğü ve Bakanlık yaptığı dönemlerde Türkiye ve Almanya arasındaki uyuşturucu kaçakçılığında önemli rol üstlendiği de biliniyor Ağar'ın. Ama işte tüm bu kirli ilişkilerine, Uğur Mumcu suikasti sonrası o duvardan tuğlayı çekersek bizde altında kalırız gibi ifadelerine, devlet sırrı korumalarına rağmen bugün kahraman ilan edilmek adına Aydın devlet misafirhanesinde konuklarını ağırlıyor. Yani adam o kadar devlete hizmette bulunmuş, muhalif olan, "vatan hainliği" yapan isimlerin temizlenmesine yardım etmiş. Güneydoğudaki silah ve eroin kaçakçılığında aracılıklar yapmış. Ve en önemlisi tüm baskı ve yargılamalara rağmen ser vermiş, sır vermemiş. Bu kadarını da hak ediyor adam.

Daha önce Ağar'ı Fatih Terim ve Arda ziyaret etmişti. Hani o terör saldırıları sonrası, Tüm Türkiye haklarının başı sağ olsun diyen Arda en sonunda gerçek çizgisine geri dönmüştü. Fatih Terim'i bilen bilir zaten. Kendisinin ne kadar milliyetçi olduğunu ve Ağar ile aralarından su sızmadığını. Biz Arda'yı cemaate yakın bilirdik ama Fatih Hoca onu "doğru yola" taşımış görünüyor. En ilginç ziyaretlerden birisi ise Adnan Polat'ın ziyaretiydi. Solcu ve Alevi olarak tanıdığımız Adnan Polat'ın da Ağar sevdalısı olduğu ortaya çıktı. Yani neymiş işin içine maddiyat ve çıkar ilişkileri girince dünya görüşü filan hikayeymiş.  Hadi bir Fenerli olarak diyelim bu ziyaretler belki biraz yüreğimize su serpmeliydi. Gerçi dünyaya öyle yavan bir bakışım yoktur ama, hadi öyle olsun diyelim. Ama ne oldu, haklı mücadelesini savunduğumuz Aziz Yıldırım, Türkiye'nin aydınlatılamayan karanlık adamlarından Ağar'ı ziyaret etti. En son ise Hıncal Uluç beyefendinin makamına teşrif etti. Sonra kendine gazeteci diyen bu adam kalkıp Menekşe'den Önce Belgeselini, oraya katılan insanları eleştirir. Sen git Ağar'ı ziyaret et sonra Sivas için gözyaşı dök. Yıldırım sen git Ağar'ı ziyaret et sonra gel bana komplo kuruyorlar, bizi cemaatten koruyun de. Seni galiba cemaatten Ağar koruyacak. Benim bildiğim Ağar, ununu eledi ve eleğini astı. Onun beş yıl önce etkili olan çevresi bugün hapse girmesine engel olamadı. Onun için sayın Yıldırım, diğer Fenerlileri bilmem ama Ağar'ı ziyaret ederek benim gözümden düştünüz. Gerçi Aziz Yıldırım ile hiç yıldızı barışmayan biri olarak farklı bir pozisyona gelmedim. Üzülmeyin ÖYM'ler karşısında haksızlığa uğrayan düşmanım olsa ardında dururum. Yani aslında değişen bir şey yok. Ama keşke o ziyaret yapılmasaydı. Türkiye'yi karanlığa gömen 1990'lı yılların bu önemli politik şahsiyetinin kahraman ilan edilme projesine bari Fenerbahçe'nin adı karışmasaydı.