Hayalleri yitirmek




Bugünlerde çok şeyi kaybediyorum. Yavaş yavaş hayatıma, çocukluğuma dair bütün düşlerimi, bütün yaşanmışlıkları kaybediyorum. Hayalleri olmayan insanların hayata tutunamayacağına inanırım. Hani belki bir şeylere tutunur ama aslında hayat çoktan ellerinin arasından uçup gitmiştir. Bende sanki öyle bir dönemdeyim. Sanki birileri hayallerimi alıyorlar elimden. Oysa hayallerdeki o masumiyetin en büyük insani değer olduğuna inanırım. Şimdi ise o masumiyeti kaybetmek üzereyim. Sevinçlerim ölmek üzere. Çocukluğuma dair hatırladığım bir kaç kahramandan biri Müşfik Kenter'i de bugün kaybettik. Evet benim kahramanlarımdan biriydi Müşfik Kenter. Onun o gür bıyıklarına bakıp, öyle bıyıklara sahip olmayı hayal etmiştim hep. Yaşlı bir adam olunca onun gibi sevimli ama derinden bakabilmek istemiştim. Hayatı onun gibi sade yaşamak isterdim. Aslında şimdiye kadar hep öyle yaşadım. Sade, abartısız ama sanki tüm o değerleri yitirmek üzere hissediyorum kendimi. Belki de bu bir değişimin habercisi. Ama işte değişime direnmek haddimize olmasa da, yozlaşmadan değişmenin yollarını aramak lazım. 


Bugün Müşfik Kenter öldüğü için mi yoksa halen o kadını aklımdan çıkaramadığım için mi bilmem, bir söz takıldı gözüme. Daha önce bildiğim ama nedense o kadından bahsederken aklıma hiç gelmeyen bir söz. Müşfik Kenter'in söylediği ve belki de kendisini bana daha yakın hissettiren bir söz: "Üşüdüğümüzde pencereyi kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımız da o kişiye yüreğimizi kapatmak" Bu sözü hatırladığımdan beri aklıma o kadının sureti geliyor. Saatlerdir onun portresini karalıyorum kağıtlara. Hep kendimi suçlu hissetmişimdir bu konuda. Çocukluğumdan beri kaç sayfa kağıdı karalayıp atmışımdır çöpe. Kaç binlerce ağaca kıymışımdır tek başıma. Sadece kadınlar için de değil, hayallerim için, düşündüklerim için. Ve ne kadar vefasızım yazdığım ve çizdiğim kağıtlara karşı. Her biri yaşamın bir sayfasıyken şimdi neredeyse hiçbiri yok hayatımda. 

Hani öyle çok etkilyeyici şeyler yazmadım ya da şaheser değildi resimlerim. Ama onların hepsi bana aitti. Nasıl şimdi sanal ortamda yazdığım her kelimeye sahip çıkıyorsam öyle peşlerinden koşmalıydım hayallerimin. Oysa her ulaşılmaz olduklarını düşündüğümde vazgeçtim onlardan. Ama her umutsuzluğa kapıldığımda tekrar sarıldım. Belki de şimdi de böyle bir süreçteyim. Hayallerimi gerçek yapmaya hiç bu kadar yakın ve aynı zamanda hiç bu kadar uzak olmamıştım. Yakınım çünkü istediğim gibi olmasa da kendi işimi yapıyorum ve yazarak para kazanıyorum. Uzağım çünkü ben bu kadar çileli ve sıkıntılı hayal etmemiştim bu günleri. Ve belki de korkuyorum şimdi. Elimi uzatsam dokunabileceğim hayallerime ama hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum. Hani mesela sevdiğim bir kadın gelse ve hayallerimi yaşasak onunla, cesurca atlayabilecek miyim böyle bir ilişkiye. Bir taraftan hayalperest bir adamım bir taraftan ise bu hayaller iflah olmaz diyen bir mantık adamı. Bu iki kişiyle birlikte yaşamak zor. Hayatın gelgitlerinde hangi birine bakacağımı şaşırırken hep tökezleyerek yaşıyorum. 

İstediğim adam olamadım hala. O yolda ilerliyorum ama çok mu geç kaldım ne. Yine de devam etmek lazım, durmadan, korkmadan. Hayat bana hayallerim gerçek olsun diye bir fırsat mı sunuyor yoksa hayallerime mi göz dikmiş bunu anlamak için o dalgalara bırakmam lazım kendimi. Ya boğulacağım o sularda ve kaybedeceğim hayallerimi. Ya da o sulardan hayallerine kavuşmuş biri olarak çıkacağım. Biliyorum, artık kurtuluş yok. Bir gün hayat bana bu seçimi yaptıracaktı. Şimdi hayalperest bir çocuk mu yoksa realist bir adam mı olacağıma karar vermeliyim. Sevdiğim kadınlara ulaşmak adına belki realist bir adam olmayı seçeceğim. Ama işin kötü yanı o adam olduğumda ben o kadınları sevebilecek adam olarak kalmayacağım. Söyleyin şimdi bana hayallere teslim olup dalgaların beni savurduğu limanlara mı bırakayım kendimi yoksa bir sahil kasabasında denize girmekten bile korkan mantıklı bir adamı mı tercih edeyim? Sizi bilmem ama bana ikincisi çok sıkıcı geliyor. Ben galiba kendimi dalgalara bırakacağım. Bırakalım hayallerim beni yeni hayatlara sürüklesin. 

1 Yorumlar

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski