Bir patlamanın iç yüzü





Askerliğimi, Malatya'da İstihkamcı olarak yaptım. Kısacası mühimmat sayımı v.b. sayımlarda yer aldım ve en azından nasıl ve ne zaman yapıldıklarını azda olsa bilirim. İşin ilk garip yanı saat 21.15'te sayımın yapılması. Cephane sayımına katıldım ve saat 21.15'te sayım yapıldığını ne duydum ne de gördüm. Hatta bırakın sayımı o saatte askeriyede resmi bir işlemin yapılması bile çok şüpheli bir durum. Hadi ben en fazla Çavuş olarak görev yaptım ama bu konuda açıklama yapan emekli askeri uzmanlarda aynı görüşte. Hem bir sayımda nasıl olur da el bombası düşerek patlar. Bir kere sayımda mühimatların yer aldığı kutular boşaltılarak sayım yapılmıyor. En azından ben böyle şahit oldum. Kutu açılıyor, elle sayı kontrol ediliyor. Bir eksik yoksa tekrar kapatılıyor ve mühürleniyor. 


Böyle bir sayımda nasıl olacakta bir patlama gerçekleşecek anlamak mümkün değil. Sayıma neden o kadar askerin katıldığı da başka bir muamma. Yani 2 astsubay ve 2 uzmanı anladık ama 21 asker o saatte cephanelikte yapılan sayımda ne arıyordu? Sayım o saatte neden yapılıyordu? TSK'nın sakladığı bir şey mi var? Ölen subay ve uzmanlar o gece nöbetçiydi belli ki. O saatte sayım yapılmadığına göre 21 asker ve komutanların o cephanelikte ne işi vardı? 

Saat 22.00'de askerlerin yat vakti geldiği düşünüldüğünde ortada başka bir olay olduğu belli. Bu 21 asker acaba nerede görevliydi? Yada komutanlar nerede görevliydi o akşam? O cephaneliğe sayım için gidilmediyse neden gidildi? Bence bu soruların cevabı verilmeden kısacası birileri o 25 şehidin hesabını vermeden susmak olmaz. Ortada bir sabotaj var olsa bile o askerleri oraya neyin götürdüğü önemli. TSK'nın neden sayım yapılıyordu açıklaması yaptığı varsa böyle bir sayım neden bu saatte yapıldığı gibi soruların cevap bulması gerekiyor. Ama şimdilik ne kimselerin bu soruları sormaya ne de muhatapların bunları cevaplamaya niyeti var. 

TSK'nın birçok intihar vak'ası, eğitim ve sabah sporundan kaynaklanan ölümlere dair açıklama yapmaması ve bunun gibi nedenine dair şüphe bulunan ölümlere bile açıklama getirmediği düşünüldüğünde, bu olayı da kaza olarak geçiştirmesine normal bakmak gerekiyor. Çünkü TSK'ya göre ortada bir sabotaj varsa bile bunu sadece kendisinin bilmesi gerekiyor. Hani kol kırılır yen içinde kalır hesabı. Koskoca Türk ordusu bir cephaneliğine bile sahip çıkamıyor denilmesi TSK'nın pekte hoşuna giden bir yorum olmaz. Ama işin sonucuna bakılırsa, TSK bir şekilde Kışla içindeki 25 askerine ve cephaneliğine sahip çıkamamış. Burada nasıl kendimizi büyük gösteririz yarışına girmek yerine, olayın gerçek sebebinin açıklanması bana göre daha sağlıklı. Ama işte ne demokrasimiz ne de devlet yapımız şeffaflığa açık bir yapıda değil. Ne kadar gizli kapaklı o kadar derin ve güçlü. Birileri bu devletin başındaki adamlara o devlet yapısının çoktan tarihin çöplüğüne karıştığını söylemeli. TSK bir şekilde bu olayın iç yüzünü açıklamasa bile bir şekilde neyin ne olduğu ortaya çıkacaktır. Hani daha patlamanın üzerinden bir gün bile geçmeden kimse açıklanan sayım saçmalığına inanmadığına göre TSK'nın daha iyi yalan üreten yeni bir propaganda birimine ihtiyacı var gibi. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski