Aklın laneti üzerine


Yaşamak bir gün daha. Bir günü daha ölmeden, Azrail'e yenilmeden geçirmek. Kendini kaybetmeden bir gün daha güneşi batırmak ve o gecenin sabahı hiç uykuyla tanışmadan merhaba demek yeni bir güne. Her günü son günün gibi mi yaşamak gerek yoksa keşke son günüm bugün olsa diye yalvarmak mı? Hani şu dünyada acaba kendinden başkasının derdi yok mu sanırsın? Ne yani bütün şu kocaman dünya bir tek senin etrafında mı döner. Ama işte insan değil miyiz, bütün dünyayı iki tane pörtlemiş göz denen çukurdan görebiliyoruz. Hani oradan nasıl görürsek dünya denen yerde öyle bir yer bize göre.

Başkalarının dertleri, kederleri bize göre anlamsız, değersiz, gereksiz. Hiç onların gözünden görmediğimiz için dünyayı ya da görmek istemediğimiz için dünya da sadece bize dönüyor. Sanki herkes dünyayı tepsi sanıyor da bir biz biliyoruz yuvarlak olduğunu. Kimseyle paylaşmadığımız böyle büyük bir sırrımız var. Herkesin mesela sözlerimizi onaylaması, fikirlerimizi beğenmesi gerekir. Beğenmeyenler ise bu dünyaya boşuna gelmiştir. Bütün dünya bizim gibi düşünmediği sürece bu insanlıktan adam olmaz. O yüzden işte bugün dünyanın son günü olsun istiyorsun. Güneşe bakıp için titrediğinde aklına gelen tek şey bir günün daha sonuna geldiğin. Yeni bir güne uyandığında da yine bitirecek yeni bir hayat var senin için. Çünkü dünya sana dönüyor, senin için var bu insanlar. Hani sen olmasan dünya dönmeyi de bırakacak. Bu dünyada yaşayan herkes, evrendeki her canlı senin Azrail ile karşılaşmanı bekliyor. Ne zaman ruhunu teslim etmeye karar verirsen o zaman bütün evrenin fişi çekilecek.

İşte her aynaya baktığında adam böyle saçma ve anlamsız şeyler söylüyordu kendine. Hani sudaki görüntüsüne aşık olup dünyayı umursamayan Narsisus gibi olmasın diye belki de tüm bu çabası. Odayı kaplayan koca aynanın üzerini kapattı ve yatağa uzandı. Aynanın parlaklığı gözünü alıyordu adamın, uyuyamıyordu. Ve tekrarladı adam, bir gün daha ölmeden, Azrail'e yenilmeden yaşamayı başardık. Ama işte ne kadar başkalarını düşündüğünü söylese de insan her seferinde kendini düşünürdü. Savaş kendi canını yakmadan önemsizdir insan için. Önemli görünebilir uzaktan, empati kurduğu söylenebilir ama insan dediğin dünyayı kendi gözünden, kendi canında algılayan bir varlıktır dedi adam. Akıl insanlığın laneti midir diye düşünmeden edemezdi adam.Mesela aptal diye nitelenen insanların daha arkadaş canlısı olması tesadüf müdür diye düşündü. Bir insan ne kadar akıllıysa o kadar mı bencildir? O kadar mı kendini yalnız hisseder ve aslında herkesin sorunlarını değil kendi sorunlarını düşünür. Adam insan olmanın sırlarının mı peşindeydi bilinmez ama son zamanlarda bunları çok düşünmeye başlamıştı. Düşün dedi adam kendine, bütün filozoflar kendi varoluşlarına dair bir sıkıntıları olmasa neden varlığın ne olduğunu sorgulasın? 

Kendinin diğer insanlardan farklı bir zekaya sahip olduğunu anlayan insan, kimsenin düşünmediklerine kafa yormaya, kimsenin bilmediklerini öğrenmeye çalışmaz mı? Acaba dedi adam, Platon'un savunduğu gibi filozofların başında olduğu bir dünya mı huzur ve güven verir yoksa aptalların başta olduğu bir dünya mı? Şöyle bir baktı dünyaya adam, aslında bütün dünya Platonun düşlediği akil adamlar topluluğu tarafından yönetiliyor dedi. Peki dedi adam madem akıl bu kadar önemli ve gerekli neden dünya huzurlu ve mutlu bir yer değil? Evet dedi adam tekrar, akıl insanlığın lanetidir ve onun kölesi olduğumuz sürece kendi resmine hayran olan Narsisus gibi bu lanetin ellerinde can vereceğiz dedi. Aptal olmak mı gerek, akıllı olmak mı yoksa akıllı olup aptal gibi davranmak mı? Belli ki bu konuda yazacak daha çok şey var dedi adam ve yazısına son noktayı koydu. Belki yarına uyanmayacaktı adam, belki bir daha nasip olmayacaktı o yazının devamını getirmek. Ama adam kararlıydı, aklının kölesi olup başkalarına sırt çevirmeyecekti. Aklına yenilmek istemiyordu adam. Ne yazık ki o istemese bile aklı vicdanı karşısında hep bir sıfır öndeydi. 

Ama artık uyumanın vaktiydi. Ne de olsa aklındakileri kağıda dökmüştü adam. Artık rahat bir uyku uyuyabilirdi. En azından bu gecelik...

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski