Tüm bunlara rağmen madem değişmeyecek bir şeyler, madem ateşkes kalkınca yine ateşler altında kalacak Gazze, madem bir gün ölecek kimse kalmayana dek devam etmeye niyetli İsrail devleti o zaman niye yazarız bu yazıları, niye dövünürüz bu kadar hiç bir şeyi değiştirmeye gücümüz yetmese de. İnsanoğlu belkide kabullenemiyor bir şeyleri değiştiremeyeceğine. Gerçeklerin farkında olsak da belki içimizdeki umudu öldürmenin imkanı yok. Belki kaderin ağlarına kendimizi bırakmamaktır bütün mesele. Hani kaderin geleceğini bilsek de ne olacağını bilmemenin verdiği güçle umut etmek belki sırrımız.
Hani içimdeki umudun sırrını bilmem ama benim asıl hayran olduğum Filistin'de yaşayan insanların hayatta kalmak adına gösterdikleri direnç. Nasıl oluyor da bir insan bir sabah kalkamayacağını bile bile böyle ölümün kucağında yaşayabilir. İnsanın aklının, hayalinin almayacağı bir durum. Oysa onlar için hayat Azrail'le her gün oynanan köşe kapmacadan ibaret. Tüm bunlara rağmen nasıl ayakta kalıyorlar daha doğrusu hayatta kalmak için bu dirence ve umuda nasıl sahip olabiliyorlar. İşte bu da Filistin halkının İsrail devletiyle giriştiği yarım asırlık mücadelenin tarihinde gizli.
İkinci dünya savaşında Almanların toplama kamplarında kendi ırkdaşlarının çektiği acıların intikamını sanki Filistin halkından alıyor İsrail. Dünya öyle bir hale geldi ki, bugünlerde Hitler'in Yahudi soykırımı yaptığına inanmayan insan sayısı İsrail sayesinde gün geçtikçe artıyor. Çünkü insan vicdanı kabullenemiyor mazlumun zalim olmasını. Ters olan bir şeyler var diyor, ortada yanlış giden bir şey var. Tarihe bakıyoruz, Araplar mı Yahudiler'i katletmeye çalışmış yoksa bugün İsrail'in sırtını dayadığı batılılar mı? Hani tarihin hesabını sormayı bu kadar önemseyen İsrail neden sonra bıraktı Avrupalılara, ABD'ye hesap sormayı? Almanların Soykırımı, İspanyolların yaptığı katliamları ya da ABD'nin yaptığı ırkçılığı mı unutturdu?
Peki ama her şeyi geçtik bugün Filistin halkına öfke kusan İsrail, neden bu kadar öfkeli? Oysa Filistin'de bugün mücadele eden her örgüt İsrail'in yaptığı saldırıların izlerini taşıyor. Evet, Filistin uzun zaman İsrail'e terör yoluyla saldırdı. Ama bir halkın evini, barkını, hayatını elinden alıp sonrada ondan susup oturmasını beklemek nasıl bir anlayıştır. Benzer süreçleri ikinci dünya savaşından tut, İbrani devleti sonrası tarihin her döneminde yaşayan bir halk, bir başka halka aynı şeyleri neden yaşatır?
Ama işte insanoğlu böyle nankör, böyle geçmişini unutuyor. Yada kendi zayıflıklarını örtmek, tarihte yaşadığı zulümleri unutmak adına başka bir millete zulüm etmeyi kendine görev edinmiş. Oysa tarihin başlangıcından beri Kudüs ve çevre topraklarında yaşayan, Kenan halkının torunları bugünkü Filistinliler. Kimler geldi geçti bu topraklardan, ne krallar, ne hükümdarlar ama hiçbiri kalamadı, Filistin halkı dışında kimseye yâr olmadı bu topraklar. Umudumuz varsa, tarihin tekerrürüne var. İnsanoğlu sürekli aynı hataları aynı coğrafyalarda işlemekten vazgeçmiyor. Bugün dünyayı avucunun içine almak isteyenlerden hala korkmuyorsak onların da insan olduğu gerçeğini unutmayışımızdandır.