Ve insanlık öldü...


Tam Türkiye'de her şey değişmeye başladı derken yine hikayenin başına dönmeye başladık. Önce Rojova sonrasında Mısır'da yaşanan katliam bize kimin insan, kimin siyasi rant sevdalısı olduğunu açıkça gösterdi. Sırf AKP ve taraftarları Mısır'da yaşanan katliama veryansın ettiği için neredeyse askeri darbeyi savunacak adamlar tanıdım mesela son bir kaç günde. Peki ama gözlerinin önünde işlenen katliamlara, insan hakları ihlallerine karşılık üç maymun oynayanlara ne demeli? 

Siyaseten Kürt hareketini tasvip etmeyebilirsiniz. Benimde çok tasvip ettiğim bir hareket değil. Ama orada çoluk çocuk teröristlerce katledilirken halen El Nusra gibi aşırı dinci bir örgütlenmeyi destekleyebilmek için insanlığınızı kapının dışında bırakmış olmalısınız. Müslüman Kardeşleri, Mursi iktidarını ve yaptıklarını tasvip etmeyebilirsiniz. Dedik ya benim içinde Mursi demokrasiyi kendi koltuğunu garantiye almak için kullanan bir diktatör. Ama bu ne ordunun müdahalesini ne de şimdi Mursi taraftarlarının katledilmesini haklı kılamaz. Bir insanın, bir toplululuğun, bir halkın katledilmesini haklı kılabilecek bir gerekçede yoktur zaten. 

İş durum böyle duru ve net olmasına karşın insanların neden kafasının ikilemde kaldığını ben çözemiyorum. Ama bu kadar ideolojik bakarsanız dünyaya, yere düşenin siyasi kimliğinden önce insanlığı sizin önceliğinizde değilse yapacak pek bir şey yok demektir. Mısır'da sokağa çıkan ve Mursi'nin zorla indirildiği koltuğuna çıkarılmasını isteyen insanlar ciddi anlamda barışçıl bir gösteri yapıyorlar. Müslüman Kardeşlerden pek beklenmeyecek bir insani duruş. Her ne kadar bütün dünyadan canlı yayınlanan bu katliam sırasında Müslüman kardeşlerin imajını düzeltmeye çalıştığı da aşikar. Tüm bu satranç oyunları, Mısır halkının kanlı gövdeleri üzerinden oynanıyor ne yazık ki. 

Ve ne yazık ki Mısır coğrafyası tarihi anlamda da bu katliamlara fazlasıyla alışık. Nil nehrinin renginin kızıla büründüğünü birçok tarihçi anlatmıştır. Mısır döneminde, Yahudilere karşı, Roma döneminde Paganlara karşı, İslamiyet döneminde Fatimilere karşı. Ve daha sonra Kıptilere. Bu coğrafya fazlasıyla alışık kanın kızılına. Tarihin her döneminde Mısır medeniyeti kanlı cesetler üzerinde yükselmiştir. Ve bu çağda da yine cesetlerin kapladığı sokaklar üzerinden yeni bir Mısır ve yeni bir dünya inşa edilmeye çalışılıyor. Umarım tarih tekerrür etmez daha fazla. Daha fazla kan dökülmez. Ama ne yazık ki ne devletin başındakilerin ne de Müslüman Kardeşlerin vazgeçmeye niyeti yok. Bu işin sonu nereye varır bilinmez ama Türkiye için büyük bir vicdan muhasebesi olacağı aşikar. Umarım herkes çocuklarına hesap verebilecek kadar temiz kalabilir. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski