Vicdanın siyasetle imtihanı




Hani pek sevdiğimiz yoktur TGB'lileri, görüşleri, "solculukları" hep yalan gelmiştir gözüme ama yinede vicdanımız sızlar yaka paça gözaltına alındıklarında. Belki 28 Şubat'ta daha yeni yeni aklımızı başımıza geliyordu da göremiyorduk tezgahlanan oyunları. O yüzden karşı çıkamamıştık haksızlıklara. Mayamızda var ne yazık, her düşene el uzatmak. O elin ciğerimizi sökme ihtimalini hiç düşünmeden. Rojova'nın Suriye Özgürleştirme operasyonundaki katkıları aklımızın bir köşesinde bile olsa elimizi, yüreğimizi Rojava'ya uzatmaya engel değildir bu. Zaten bir yerde çocuklar ölüyor, öldürülüyor ve sen dökülen kanlar üzerinden siyasi manevra yapmaya kalkıyorsan belki iyi bir siyasetçi olabilirsin beyim ama iyi bir insan olman mümkün değil. 

Dedim ya, TGB gibi Oda TV gibi İP'ye ait olan, Doğu Perinçek ile bağlantısı olan hiçbir şey bana samimi ve inandırıcı gelmez. Buna rağmen testiyi kıracak diye hocanın dayağı önceden atmasına da gönlümüz el vermez. Gerekirse o eli tutup hocaya gereken dersi vermek gerekir. Bırakın protesto etmenin demokratik haklılığını, yapılacak bir protesto için bile evlerin basılmasını benim aklım almıyor. Öyle komplo teorilerine önem veren, hayatını bunlar üzerine kuran bir adam değilim. Ciddi anlamda insanın akıl sağlığını bozabilecek bir düşünce tarzı. Ama işte bu her gelene eyvallah diyeceğimiz anlamına gelmemeli. Tam tersine komplocunun kaderciliğine karşı, her zaman insanoğlunun tüm planları devre dışı bırakma potansiyeline inananlardanım. Sonuçta bu planları yapanların insan olduğu ve hata payları göz önüne aldığımızda karşımızda cehenneme dönen bir dünya yerine kaostan cennet yaratan bir dünya bulabiliriz. 

İşçi Partisi gibi bir ad alıp milliyetçi politikalar güden, şimdiye kadar işçinin emekçinin hakkını kendi çıkarına gelmediği sürece savunmayan bir partinin gençlik kollarını savunmamız birilerine ters gelebilir. Ama işte gördüğünüz gibi elimizi ne tür pisliğe attığımızı biliyoruz. Bu adamların politik duruşları sağlıksız ve yapmacık olabilir ama bu anlamsız, anti demokratik bir gözaltı operasyonuna göz yummamıza sebep olmamalı. Nasıl Rojova'da katledilenlerin Kürt belki PKK yanlısı olması hiç umurumuzda değilse. Değil çünkü her ne olursa olsun, sivil halka karşı yapılan bir saldırının geçerli bir gerekçesi olamaz. Orada yerde yatan çocuklar, kanlı cesetler bunların sebebi hiçbir din hiçbir kitap ya da hiçbir siyasi görüşte olamaz, olmamalıdır.

Eğer siz Rojova Kürt diye ses çıkarmıyor, TGB faşizan diye burun kıvırıyor ya da başörtülü "yobaz"dır diye ardında durmuyorsanız kalp yerine taşıdığınız o taş parçası ile yaşamaya devam edebilirsiniz. Büyük ihtimal benden çok yaşayacaksınız, vicdanınızı rahatsız eden dünya meseleleri olmadığı için, gamsız ve "mutlu" bir hayat sizi bekliyor. Hayat kısa yaşamaya ve eğlenmeye bakın. Dünyanın gözyaşlarını silmeye aday olan az ama öz vicdanlar hala var. Ve hala size ihtiyacımız yok. Korkum ise gelecekte bu dünyanın sizin taş kesilmiş vicdanlarınıza emanet olma ihtimali. Umarım o ihtimal hiç gerçekleşmez. Çünkü kıyamet diye bir şey varsa müsebbibi bu vicdansızlar olacaktır. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski