Yeni bir hayatın eşiğinde düşündüklerim


Hayat bize yeni bir yol önerdi ve biz istemeden de olsa bu yola doğru adım attık. Adam uzun süredir çalıştığı hatta yükselmek için son zamanlarda çok çaba harcadığı işinden ayrılmak zorunda kalmasını böyle özetliyordu. Hayatında ilk defa bir kadınla tartışmış, o kadını tanıdığı olduğu için koruyan müdür yüzünden iş hayatını noktalamıştı. En çok hakkının yenilmesine üzülüyordu adam. Üç senesini verdiği bir kurumda bu kadar gururuyla oynanması adamın zoruna gitmişti. Ne yazık ki karşı karşıya geldiği müdür rolüne bürünmüş adamın ahmaklığı adamı çileden çıkarıyordu. 

Aslında son duyduğu şeye kadar adamın kurnaz ve içten pazarlıklı olduğuna inanıyordu. Kendince mağazada otoritesini sarstığını düşündüğü isimleri temizlemek istiyordu. Ya da en azından otoritesini kabul ettirmek. Adam şu insanoğlunun güce olan tapınmasını anlayamıyordu. Güç gösterisi yapan insanlara hiç bir zaman saygı duymamış hatta çoğu zaman kafa tutmuştu adam. Hayatı boyunca liderliği hak etmeyen ama o role bürünen sözde liderlerin karşısında durmuş ve bu yüzden çok şey kaybetmişti. Fazla gururlu, fazla hassas ve tepkisel bir adamdı. Ama dedi, insan "ilişki" kelimesini sadece duygusal anlamda anlayacak kadar ahmak olabilir mi diye söylendi. Sırf bu yanlış anlaşılma yüzünden inadına, intikam adına birinin ekmeğiyle oynamak, işte bu gerçekten çocukçaydı. 

Bu tür değersiz adamlar hakkında düşünüp vaktini boşuna harcıyordu adam. Ama işte Türkiye'nin en büyük hazır giyim perakende devinin böyle adamların elinde dönüyor olması hüzünlüydü. Bu tür adamlara sırf emek harcadıkları, sırf zaman harcadıkları, yetiştirme maliyetlerini düşündükleri için belki böyle asalaklar mağaza yönetimlerinde yer alıyordu. İnsan yönetimi, hakça adaletli bir yönetim sunma değil midir yöneticilik dedi adam. Yöneticilikten anladığı buydu adamın. Madem taraf tutacak, yakınlarını kayıracaksın ey adam dedi, git kendi dükkanını aç kimi kayıracaksan kayır. Bu köylü kurnazı adamların Türkiye'de bu kadar yükselmesi adamın içini yaralıyordu. Ya bu memleketin kurallarına uyacak, gururunu onurunu bir yana bırakıp çakallaşacak ya da bu diyardan gidecekti. Doğrusu istese de çakallaşabilecek bir adam değildi. Bu diyardan gidip gidemeyeceğini ise bilmiyordu doğrusu. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski