Bu karartıyı Aklayamazsınız


Şu anda AKP destekçisi bir çevrede olmadığım için Allah'a dua ediyorum. Soma'da yaşanan katliam sonrası bunu normalleştiren bir iktidarı savunmanın bana düşmesini istemezdim. Yüzüm kızara kızara böyle onursuz bir adama sırf çevremdeki insanlar oy verdiği için katlanmak zorunda olmak istemezdim. Dua edin, siyaset yapmayın diyorlar. Dua önemlidir, insana güç verir, umut verir, yaşama direnci verir. Ama Soma gibi AKP iktidarının suçlu olduğu, Soma Holding'i korumak için kanıt yaratmaya çalıştığı bir yerde dua etmek yetmez. 

Orada can verenlerin ruhuna Fatiha okumak hepimizin boynunun borcu. Ama açıkça devletin ihmali olduğu bir yerde tepki göstermek ölülerden medet ummak değildir. AKP sempatizanı arkadaşlar işi yakında yangını CHP'liler çıkardı derler diyecektim, onu da demeye başladılar, ne yazık. İnsanlığımdan mı utanayım, onların yaptıklarından mı utanayım, bu acı günde bu tür şeyler yazanlara ağız dolusu küfür mü edeyim bilemedim. 

Duyan sanır bu ülkede sadece bu arkadaşlar inançlı. O kadar partizanlar ki kendi partimizi eleştirecek kadar bile tarafsız bakamıyoruz, AKP'ye dil uzatmaya cesaret edemiyoruz demiyorlar. Bana zamanında CHP'li diyen arkadaşlar, CHP'yi savunuyorsun diyen arkadaşlar acaba en son ne zaman AKP'yi eleştirecek cesarete sahip olmuşlar. Ama unutmuşum muhafazakar demokrasi anlayışında sorgulamak, eleştirmek yoktur. Liderin her dediği doğru, her söylediği kanun, her yaptığı mubahtır. 

O yüzden diyorum, daha fazla çamura batmadan susun artık. Sokağa çıkıp işi abartan cam çerçeve indiren arkadaşlar bu sözlerde size gelsin. Soma'da yaşanan katliamda öne çıkması gereken işçidir. Sen o camı çerçeveyi indirip, Polisle çatışmak için o meydana çıkarsan işçinin sokağa çıkmasını, hakkını savunmasını bekleme. Bırakın artık boş boş slogan atmayı. Hayatı boyunca emekçilik yapmamış, baba parasıyla gününü gün eden adamın atacağı sloganlara üç kuruşa ailesine ekmek götüren işçinin karnı tok. Hani oraya gerçekten protesto etmeye gelen, vicdanı yaralı yüz binlere lafım yok. Daha düne kadar Soma'nın yerini bilmeyen bugün ise sırf arkadaşları tepki verdiği için Soma paylaşımları yapanlara lafım. 

Sokaklara çıkıp sessiz tepkiyle oturanlara söylemiyorum. Polisle çatışacağım diye sokağa macera aramaya çıkanlara lafım. Polis çıkacak karşınıza, Toma'dan su sıkacak. Ama sen orada sokaktaki başka adamın ekmeğiyle oynamayacaksın. Bankalara saldırıp iki gün sonra o bankadan para çekiyorsan, o ATM'ye saldırmayacaksın. Sistemi böyle değiştiremezsin. Halkı yanına almadığın sürece istersen her yeri yak yık bir şey değişmez. Sen iktidarın istediğini, sosyal medyada Soma'da hala AKP'yi savunanların ekmeğine yağ sürüyorsun haberin yok. Sokakta yanınızda etrafı yakıp yıkanı gördüğünüz zaman engelleyin. Bunların eylemleri başka yönlere çekmeye çalışanların oyunları olduğunu unutmayın. 

Soma'da canını yitirmiş madencilere bir özrümüz var. Ne yazık ki bu ülkede işçiler ölmediği zaman kimse onları hatırlamıyor. Sendikalar iktidar uşaklığı yapmak, üye aidatlarıyla ceplerini doldurmak yerine emekçinin yanında olsa bu kazaları önleyebilirler. En azından sendikaların madencinin, işçinin, emekçinin sesini duyurması lazım. Soma'da daha öncede kazalar oldu. AKP döneminde bundan öncede özel işletmelere devredilen madenler ölüm saçtı. Şimdiye kadar sesimizi çıkarmadığımız, ölene kadar seslerini duymadığımız için utanmalıyız. Bu ülkede her şey çok iyiye gidiyor masalına inanacak kadar eblehleşmiş olmasak da, ters giden şeyleri zamanında göremediğimiz için kendimize kızmalıyız. 

Medya kendi özeleştirisini yapmalı. Buradaki yaşayan mezarlıkları daha önce göremediği için, devletin Soma'yı yağlayıp ballandırmasına kandığı için. Ama yandaş medyaya söyleyecek lafım yok, onlar gazeteciliği bırakıp çoktan yağ satarım, bal satarım tekerlemesini söylemeye başlamışlar bile. 

Sendikalar madem bu işi çözmek niyetiniz genel greve gidin. Bu ülkede iş güvenliği öyle sallamadan iki iş güvenliği uzmanıyla sağlanmaz. Daha etkin ve bağımsız bir denetim mekanizmasına ihtiyacımız var. Devltin işçi ölümleri sonrası tepkisel çıkardığı yasalar, ihmalkarlığının üstünü örtemez. Siyasal Partiler AKP bakanlarından hesap sorun, Meclis'i kullanın, sokağa çıkın, kahvehanelere gidin halka anlatın derdinizi. İşyerlerine gidin, Sendikalara baskı yapın, işçiler sendikalara üye olun ve söz sahibi olun. Oraya aidat ödüyorsunuz, sendikanın sizi satmaya hakkı yok. Bu ülkede birşeyler değişecekse herkesin elini taşın altına sokması lazım. Mevcut sistem kimsenin önünü tıkamıyor. Tıkanan yerleri de ancak mücadele ederek aşabiliriz, bir yerleri yakıp yıkarak değil. 

Soma bir iktidar olma hikayesinin ödenen diyetidir. Ve bu diyeti nedense yine emekçi ödüyor. Şimdi sen ne bilirsin emekçiliği diyenler olacaktır. Ben hem bir emekçi çocuğuyum hem de baba parasıyla büyümediğimiz için uzun süre emeğimle para kazanmışımdır. Evet bir madencinin verdiği emekle karşılaştırılamaz benim yaptıklarım. Ama ben alın teri nedir iyi bilirim. Önce eyleme gidip iki gün sonra bağdat caddesinde kahvesini yudumlayanlardan hiç olmadım. Olmaya da niyetim yok gibi görünüyor. 

O yüzden yerin binlerce metre altında üç kuruşa çalışan, hakları verilmeyen, adam gibi maaş almayan eve ekmek götüren ama çocuklarının suratını göremeyen bu yoğun emek gerektiren adamların önünde saygı duruşuyla duracaksınız. Sizin kirli siyasetçilerinize, uzun adamlarınıza saygı duymuyorum ben. Çünkü onlar kendisini eleştiren en ufak farklı bir sese saygı duymuyor. Onlar emek çalmayı bilir, emekle para kazanmayı değil. O yüzden bu haramzadeleri boşuna anlatmayın bana. 

Sokağa eylem yapmaya çıkmayı ülkeyi bölmek, parçalamak olarak gören zihniyete gelince. Sokak demokrasinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ama sizin sakat demokrasi anlayışınızdan değil gerçek demokrasiden bahsediyorum. İktidarca desteklenen Soma'da patlama olsun, madenciler karbonmonoksit zehirlenmesinden ölsün. Sen çık dua edin, sokağa çıkmayın, halkı bölmeyin diye konuş. Yok efendim neymiş beyefendinin muhafazakar demokrasi anlayışına ters diye dua edip evimizde oturacakmışız. Oldu Paşam, başka emrin var mıydı? Sen iktidara yakın diye adamları sözde denetle, hiçbir önlem alınmasın. İçeriye kurtarma odaları çok masraflı diye kurulmasın. Yüzlerce işçi madende mahsur kalsın ve ne yazık ki çoğu canını yitirsin. Sonra çık yastayız, protesto etmeyin. Hangi çağda yaşıyorsunuz acaba siz merak ediyorum? 

Evet bu protestoları bir şekilde kendi siyasi ikbali için kullanmaya çalışan yok mu? Var. Ne yapalım sırf birileri bundan nemalanacak diye pişkin pişkin milletine yalan söyleyen, 1900'lerin maden kazalarını örnek veren bir Başbakan'a hayır duası mı edelim? Sesimiz çıkmasın, hükümet milletimizin başı sağ olsun deyip paçayı yırtsın öyle mi? Siyasetin elleri kanlı, burada ölen her madencinin bedeninde parmak izi var. Siyaseti 1980 sonrası bu ülkenin her alanından çıkaran, sizleri apolitik hale getirenlere bence tepki gösterin. Soma için gözyaşı dökenlere değil. 

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski