Filistin ve tarihin tekerrürü üzerine



Yine yoğun bir gündem ve yine bu gündemin içinden kafasını kaldırıp bir şeyler yazmaya üşenen bir adam. Yorucu ve insanın canını bezdiren iş günlerinin sonunda şu ekranın karşısına geçip bir şeyler karalamak gerçekten çok zor. Ama iş İsrail'in ısrarla tekrarladığı ve gelenekselleşen insanlık dışı operasyonlarına gelince her şeyi boş verip bir şeyler yazmak gerekiyor. 

Hani yazacak şeyler belli gibi aslında. Kurulduğu 1948 yılından beri kan ile beslenen, kan ile büyüyüp güçlenen, Filistin'in üzerine basarak hayatta kalan bir devlet. Sosyal medyada bu günlerde moda olduğu gibi Hitler'în ellerine sağlık filan mı dilesek acaba? O zaman nasıl bir insan olcağız, kan dökene karşı başka bir katliamcıyı savunmak nasıl bir insaniyettir? Öfkeliyiz, çocukların canını alıp bunu neredeyse övünerek anlatan bir yönetim anlayışından bahsediyoruz. Arafat gibi FKÖ'yü şiddet kullanmaktan alıkoyup, siyasete sokan, özgürlükçü bir Filistin için mücadele eden bir adamı bile zehirleyen bir devletten bahsediyoruz. Dikkat edin devlet diyorum, İsrail halkı değil. 

Bu devletin Yahudi devleti olması, yaşayanların çok büyük bir kısmının Yahudi olması, bu inanca sahip olan herkesi katliamın suçlusu yapmaz. Bunu anlamak çok zor bir şey olmasa gerek. Ama işte bazen hatta çoğu zaman öfkemizin insanlığımızın önüne geçmesine izin veriyoruz. Ve ben bunun insanlığın doğasında olduğu görüşüne inanmıyorum. Tam tersine nefretle yaşamak sonradan ve zor yolla öğrenilen bir şey. Birilerinden nefret etmek hayatta ne yazık ki temel ihtiyaçlarımızdan biri. Ama sırf bir şeylerden nefret ediyoruz diye genelleme yapmak ve bütün bir halktan, kültürden, bir deri renginden nefret etmek, aşağılamak, hor görmek bu kabul edilebilecek bir şey değil. Nefret hayatınızı kontrol etmeye başladığı ve kalbinizi ele geçirdiği zaman insanlığınız orada can verecektir. Daha iyi bir dünya ve daha iyi insanlar için öfkemizi nefrete dönüştürmemeliyiz. Ya da bu nefreti kontrol etmesini öğrenmeliyiz. Bu son dediğimi yapmak ise çok zor ve şu dünya tarihinde çok az insanın başardığı söylenebilir.

İsrail'i engellemek mümkün mü? Protesto gösterileri, siyasi ve ekonomik ablukalar sadece Türkiye yaparsa çok etkili olmaz. Avrupa ve ABD'nin İsrail'in sırtını sıvazlamaktan artık vazgeçmesi gerekiyor. Ama işte özgür bir Filistin hiçbirinin işine gelmez. Bütün Ortadoğu'da hiç istemedikleri bir özgürlük hareketine neden olabilir. İsrail gibi büyük bir müttefikin Ortadoğu'da kan kaybetmesine neden olabilir. Tüm o petrole ve insan kanına dayanan oyunları suya düşebilir. Ama işte ne yazık ki dünyayı bu güçler yönettiği sürece, İsrail gibi terörü meşrulaştıran devletler hayatta kalmaya devam edecek. Eğer bir gün olur ya İsrail ile işleri biterse belki bir ihtimal bölge huzura kavuşur. Ama bu söylediğime kendim bile inanmıyorum. 

Ne yazık ki ben bu yazıyı yazarken bile Filistin ve Gazze can çekişmeye devam ediyor. Belli ki İsrail devleti Filistin halkını ortadan kaldırmadan rahat edemeyecek. Yıllardır tüm saldırılara karşı mücadele eden Filistin, bu saldırılardan da güçlenerek çıkacak. Ölenlerin aileleri İsrail varlığına karşı savaşacak. Bütün dünyanın gözü önünde çocukları katleden İsrail masum kalmaya, ölen çocuklar ise terörist ilan edilmeye devam edecek. Ben çocukken vardı, benden önce vardı bu sorun ve ne yazık ki büyük bir ihtimal benden sonrada Filistin kanayan bir yara olmaya devam edecek.

Yorum Gönder

Görüşlerinizi paylaşın

Daha yeni Daha eski