CHP sevmediğim, görüşlerine katılmadığım ama son zamanlarda sürekli oy verdiğim parti. Belki de Türkiye'de sol olmaya çalışan ya da öyle görünen tek kitle partisi olduğu için bu seçimi yapmak zorunda kalıyorum. Hak verirsiniz ki Türkiye'de yüzde 10 barajı var olduğu sürece kitlesel olmayan bir partinin siyasi hayatına devam etmesi zor. Ya da bizim ülkede olduğu gibi meclise giremedikleri için ancak meydanlarda boy göstererek yaşamaya çalışıyorlar.
Neyse, bu ülkede CHP denilince soldan bahsetmemek pek mümkün değil. Bu sadece CHP'nin değil solcu olamayıp kendini solcu olarak satan milyonların da sorunu. Solun kendi kimliğini bulamamasında tabanında bu kimliği pek arama niyetinin olmamasının da önemli payı var. Mehmet Bekaroğlu, saygı duyduğum ve memlekette kendine solcu diyen birçok siyasetçiden fazlasıyla solcu, emek yanlısı ve vicdanlı bir adamdır. CHP'ye katılmış olması kendi açımdan önemli. Bekaroğlu'nun Türkiye'nin değişmesi için CHP'nin değişmesi gerekiyor fikri bana göre çok doğru. Ama bu değişim Kılıçdaroğlu'nun kürsüye çıkıp devrimci göndermeler yapan süslü konuşmalarıyla olmaz. Daha bu parti ön seçimi geçtim, çarşaf liste gibi bir temel bir parti içi demokratik talebi bile görmezden geliyor.
Bir parti başkanı bu devrimci fikirlerini ancak böyle parti kongrelerinde ya da yerine göre söyleyebiliyor. Kimsenin CHP'ye neden sağ kesimi kucaklıyorsun deme gibi bir niyeti yok. Ecevit yüzde 41 oy aldığında oy verenlerin hepsi solcu muydu acaba? Tabii ki değildi. Kimse sağ seçmeni kucaklama demiyor. Ama dünyaya soldan baktığını, sermayenin düşmanı olmasan bile koruyucusu da olmadığını hatırlatman gerek.
Ortada CHP'nin bir parti programı bile yok. Partinin hangi soruna nasıl yaklaştığını bırakın sokaktaki adamı, kendileri bile bilmiyor daha.
Ortada CHP'nin bir parti programı bile yok. Partinin hangi soruna nasıl yaklaştığını bırakın sokaktaki adamı, kendileri bile bilmiyor daha.
Mesela ortada bir parti televizyonu var niye var ve ne işe yarar ben henüz çözemedim. Halk TV iyi hoş ama içi boş Kemalistlerin statükoyu savunan sohbetleriyle kulakları tırmalayan bir kahvehane gibi. Tamam gezi eylemlerinde iyi iş çıkardılar, tamam anladık Atatürk'ü çok seviyorlar ve bu sevgiyi bize satarak kanalı ayakta tutuyorlar. Ama Medya Mahallesi'de olmasa gerçekten oturup izlenmez Halk TV.
Kısacası CHP, solcu olmak için ilk önce parti içi demokrasiye ihtiyacı olduğunu bilmeli. Ön seçim ve çarşaf liste bunların en temeli. Ama daha eş başkanlık, lider odaklı olmayan bir parti ise hayal ama sosyal demokratlığın ileri seviyeleri. Burasının Türkiye olduğu düşünüldüğünde bari ön seçim yapılsın diye dua ediyoruz. Bu söylediklerim bile bir partiyi şeklen solcu yapabilir. Bir emek politikanız, ekonomiyi muhafazakar partilerden farklı ele alan bir politikanız olması lazım. Peki ama var mı bunlar CHP'de? Ne yazık ki yok ve işin köyün tarafı CHP böyle bir politikası olduğuna inanıyor.
İnanmak başarmanın yarısıdır ama iş başarmaya gelince CHP'den icraat yok ne yazık ki. Bu kongreden CHP'nin tek kazanımı Bekaroğlu'dur. Bakalım bu macera nasıl son bulacak.