Ortadoğu'nun IŞİD'le imtihanı

IŞİD nasıl ortaya çıktı ve bir anda nasıl böyle güçlendi? Bugün Kobani'de Kürtlere dün Yezidilere ve Türkmenlere karşı katliamlar işleyen bu acımasız örgüt kimlerin kuklası olarak bölgede bu kadar güçlendi? Güya Kobani düşmesin diye oluşturulan Uluslararası konsorsiyum daha elini taşın altına sokmuş değil. IŞİD Kobani'de PKK ve bölgesel varyasyonlarının direnişi ise son gelen haberlere göre kırılmak üzere. 

Peki ama PKK'nın bu direnişi alkışlanmalı mı? Burada Kobani'de yerel halka karşı girişilen katliam kınanmalı, bölgede etkin olan bir silahlı örgütün "insani" nedenlerle o bölgede IŞİD ile mücadele ettiğini düşünmüyorum doğrusu. Daha çok ortada bölgedeki siyasi ve askeri etkisini yitirmek istemeyen örgütün kendini insani yardım kuruluşu gibi sunması var. Buna rağmen iş PKK'yı çoktan aştı. Sırf PKK'yı tasvip etmiyoruz diye IŞİD'in eylemlerini destekleyecek değiliz.

Ancak, mesele insani bir kıyıma gözleri çevirmek ve daha fazla insanın ülkede bu olaya tepki vermesini sağlamak ise neden örgütün isim ve simgeleri bu kadar meydanda. Nasıl Gezi sürecini bazı sol örgütler kendi reklamlarını yapmak için kullandıysa bugünde Kobani için meydanlarda Kürt hareketinin simge ve sloganları aynı amaç için kullanılıyor. İnsanların bir vahşeti kınamasını beklemeniz doğaldır ama kimseden tasvip etmediği siyasi bir hareketle birlikte sokaklarda mücadele etmesini beklemeyin. Birde işi çığırından çıkarıp etrafı yakıp yıkmayı hak savunmak, direnmek olarak görüyorsanız vay halinize. Her şeyi geçtim doğuda bazı illerde tam anlamıyla yağma yaşanıyor. Kimse, yağma ve vandalizmi direniş kültürünün parçası olarak görmemi beklemesin. Gezide de görmüyordum, şimdide görmüyorum. Burada asıl mesele gözden kaçıyor. Bizim sokakları yağmalamak yerine, bölgede katliam yapan IŞİD ve destekçilerini protesto etmememiz gerekir. Hani kamu malına zarar geliyor saçmalığı değil mesele ama markete, dershaneye saldırıp, arabaları otobüsleri yakıp bir şey elde edildiği henüz görülmemiş ondan diyorum. Hani o eskinin devletleri yok artık iki tane otobüs yakınca devleti çökertemiyorsun. O yüzden amacınız sesinizi duyurmak ise bence başka yollar deneyin. Buna rağmen Kobani'de yaşanan katliam insan olan, Türk, Kürt ayırmayan her insan evladının yüreğini parçalıyor. 

Tezkere'nin geçmesi bölgenin yeniden inşası açısından koalisyon güçlerine yeni bir kapı açtı. Sözde Türkiye'de kendini bu koalisyona katıyor. IŞİD'i hali hazırda AKP'nin desteklediğine dair bir kanıt yok. Ama hem AKP hemde MHP taraftarı faşistler Kürtlerin Kobani'de katledilmesine çok sevinmiş görünüyorlar. Hani biraz utanmaları var sanırım o yüzden IŞİD'e helal olsun diyemiyorlar. Bu tezkere IŞİD'i bitirmek için mi yoksa Suudi ve Türkiye destekli bu terör örgütü bölgede yeni bir denge kurmak için mi kullanılıyor. ABD'nin soğuk savaş döneminden beri bölgede harita değişimine gitmek istediğini biliyoruz. ABD İngilizler tarafından dizayn edilen bu devlet düzeninin aksadığını ve daha kontrol edilebilir bir hale gelmesi gerektiği görüşünde. Kısacası bölgede ne güçlü Kürt, ne güçlü Arap, ne güçlü Acem ne de Türk görmek istemiyorlar. Arap Baharı ile bu planın son versiyonu gündeme geldi. Önce Mısır daha sonra Kuzey Afrika ve Suriye karıştı. Ama işte Suriye meselesi beklendiği gibi olmadı. Irak işgali sonrası ortaya çıkan aşırı dinci gruplar Suriye'deki gruplarla bir arya gelince IŞİD ortaya çıktı. İşte meşhur tezkere, IŞİD'i yok etmek ve Kobani'yi kurtarmayı değil yeni Ortadoğu için lojistik destek sağlamak adına meclisten geçti. Türkiye böylece bölgede savaş çıkması için elini ovuşturanların son kurbanı oldu. Bu süreç sonunda ne olacak bekleyip göreceğiz.

İşin komik tarafı ise o tezkerede bölgedeki terör örgütleriyle mücadele edilecek denilmese bugün AKP'yi savaş yanlısı diye suçlayan Kürt hareketi tezkereyi destekleyecekti. Benim midemi bulandıran işte bu riyakar tavırdır. Kobani'yi kurtarmak bahanesiyle tüm Ortadoğu'da yeniden şekillendirme başlatacak böyle bir planın parçası olmayı düşünmek bile Kürt hareketinin nasıl bir acziyete düştüğünü gösteriyor.

IŞİD'in bölgede bugün medet umulan batılı güçler eliyle oluştuğu bir gerçek. Peki ama ateş olmayan yerden duman çıkar mı?Irak işgali sonrası, Baas rejimini ve onu destekleyen % 30'luk Sünni Müslümanı, iktidardan uzaklaştıran ABD, ülkeyi Şii, Sünni ve Kürt diye üçe ayırma peşindeydi. Ancak El Kaide'nin desteğiyle ayakta kalan Sünniler, ABD ile yıllarca çatıştı. ABD sonrası dönemde de hükümete alınmayan Sünniler, IŞİD'in oluşumu için ilk adımları atmaya başladı. Tabii ki hali hazırda özellikle Felluce baskını sonrası büyümeye başlayan bir Irak El Kaidesi vardı. Bugün IŞİD bu El Kaideciler ve eski Baasçı subayların bir araya gelmesiyle oluştu.

IŞİD'in Esad'ın dokunmadığı bir örgüt olduğu ve ÖSO'yu zayıflattığı bir gerçek. Ama ÖSO'nun da hem dini görüş hemde savaş yöntemleri açısından IŞİD'e benzer yanları yok değil. Esad yanlısı olarak gördüğü birçok insanın kellesini alan bu örgütlenme bugün IŞİD ile savaşıyor olabilir ama yarın beraber hareket edebilme potansiyelleri olduğu unutulmamalı. Bir şekilde Irak eski Başbakanı Maliki, ABD ve Esad'ın politikaları nedeniyle ortaya çıkan bu Frenkeştayn belli ki kendini yaratanlarında başına bela olacak. ABD için ise tam tersine Ortadoğu bataklığı hayali için IŞİD çok önemli bir koz. 

Türkiye burada ne yapacak, Kobani için nasıl bir destek verecek asıl bu AKP'nin samimiyetini gösterecektir. Ama tezkereden de anlaşıldığı üzere Kürtler Suriye savaşında etkin bir rol almadan AKP Kobane için kılını kıpırdatmayacak. Suriye için insanların Kobani'de katledilmesine göz yumarlar mı? Yani sonuçta Türkiye askeri sınırı geçip Kobani'ye müdahalede bulunamaz. Uluslararası sözleşmeler var, tezkere size bu sözleşmeleri çiğneme yetkisi vermiyor. Ama insani bir koridor açmakta çok zor olmasa gerek. AKP'nin IŞİD'e destek verip vermediğine dair bir kanıt tam olarak olmasa bile, PKK güçlerini zayıflatan bir IŞİD AKP'nin işine geliyor. Ama Kobani düşerse bu ülke Kürtleri dahil bölgedeki hiçbir Kürt için Türkiye sırtlarını verebilecekleri bir dost olmayacak. Oysa Kobane'ye yapılacak destek tam tersi bir durum yaratabilir.

Bakalım göreceğiz, sürecin sonunda nasıl bir Türkiye bizi bekliyor.