Milliyet gazetesi, yeni bir sol nasıl olmalı, AKP'ye alternatif bir sol yaratılabilir mi sorusuna cevap bulmak amacıyla Devrim Sevimay'ın yaptığı ve yapacağı röportajlarla cevap bulmaya çalışıyor.İşin bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü kısmını bir kenara bırakırsak, yerel seçimler öncesi solun gerçekten bir alternatif ortaya koyması gerekir. Bugün Milliyet'te ki röportajları okuyunca solcuların bir konuda anlaştığını gördüm. Alevilerde dahil artık herkes CHP'den ümidini kesmiş. Zaten Kürtler çok önceleri SHP sonrası bu ümidi kesmişti. Her ne kadar SHP döneminde Kürtler Sosyal demokratları farklı amaçları için kullanıp zarar verse de, Sosyal demokratlarında Kürtlerin ardında dureduğunu söylemek yalan olur. Bu kırgınlığın hala geçmediği ve CHP'nin bugünkü sağcı yaklaşımının da Kürtleri gittikçe merkez soldan kopardığı aşikar.
Peki gerçekten solun bu yerel seçimlere kadar toparlanıp ortak belediya başkanı adayı belirleme imkanı var mı? Bugün bir çok solcunun mesela DTP'li belediye başkanlarının faaliyetlerinden memnun olmadı aşikar. Ne yazık ki bu popülist politikalar bölge halkını sevindersede sol için yararlı bir temel oluşturmayacağı ortada. Kısacası her ne kadar CHP'nin Güneydoğu'da daha cesur adayları öne süreceğini düşünmesemde, DTP'nin de bu aşırı uçlarını temizleyeceğine dair pek umudum yok.
O zaman bir tarafta da işçilerin yer aldığı bir tabloya bakalım. İşçilerin sola ihtiyacı oduğu ortada. Ama sola güç kazanadırabilecek demokratik bir sendika yasası ortada yok. Hala Memur ve işçiler farklı görülüyor ve memura toplu görüşme hakkı gibi haklar tanınmıyor. Bu noktada solun aslında daha güçlü olması, işçinin desteğini alması beklenirdi. Ama bu beklentilere cevap verecek ciddiyet ve samimiyette bir sol parti bulmak imkansız.
Alevilerin de bir altrenatifleri olsa CHP'ye oy vermeyecekleri biliniyor. Hatta birçok Alevi'nin oy kullanmadığı da bilinen gerçeklerden. Bu umutsuz tablonun aslında içinde nasıl bir potansiyel taşıdığı ortada. Şimdi bu potansiyelin gerçeğe dönmesi gerekiyor. Peki ama nasıl?
Bir kere solun diğer siyasi görüşlerden bir farkı olmalı. Sol farkını ortadan kaldırıp merkezleşmeye çalışırsa yok olur. Aslında bu siyasi partiler için ortak bir tehlike. Merkeze oturmak ne kadar çekici gelsede,tam merkeze oturup ülkenin tek partisi olma durumu pekte gerçekçi değil. Bu amaçla kitle partisi olmaya çalışan birçok parti bu yolda yok olmuştur. CHP'nin de ne yazık ki bu amaçla sola dair bütün farklılıklarını belirsiz hale getirme çabaları göze çarpıyor. CHP'nin unutmaması gereken bugün için kendisine oy veren kitlenin umut ettiği gibi sağ ve soldan değil, hala tek umudu CHP olan sol seçmen olduğu.
Eğer CHP bu gerçeğin farkında olursa ancak o zaman önünü görebilir. Ama geliba CHP'nin bu gerçeği görebilmesi için daha çok seçim kaybetmesi gerekiyor. Ancak solunda önünde en azından bu yerel seçim için CHP dışında çok ciddi bir alternatif yok gibi. Ama tabi kısa sürede böyle bir toparlanma olur, bütün Türkiye'de bağımsız adaylarla veya her ilde farklı partiler ve adaylarla seçime gidilirse bir başarı kazanılabilir.
Burada yerel yönetimlerin bölge halkına yakın isimler olması gerektiği unutulmamalı. Kısacası genel seçimlerden farklı olarak yerel halka daha yakın, itibarlı ve güveniilir isimler kazanma şansını arttıracaktır. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir'de kazanabilmek için ciddi anlamda karizmatik ve etkili isimlerin seçilmesi gerekiyor. Ama tabii son yerel seimde Karayalçın'ın bile Ankara'yı kazanamadığı düşünülürse yenilgiye de hazır olmak, fazla hayal kurmamak gerekiyor.